Hediye

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Hediye

Özge’nin canı çok sıkkındı. O gün 21 yaşına basıyordu ve İstanbul’da, yalnızca 6 aydan beri yaşadığı bu kentte yalnızdı. Bülent, yani 6 ay önce evlendiği kocası, görevli olarak gittiği Anadolu’nun bilmemneresindeydi ve ilk başta defalarca doğum gününde mutlaka yanında olacağı sözü verdiği halde, yoktu işte. Aslında ona pek kızmaması gerektiğini de biliyordu ama, yine de kızıyordu işte.
İkisi de İzmirli’ydiler. Evlenecekleri sırada Bülent, İstanbul’daki büyük bir uluslararası şirkette iş bulmuştu ve hemen üstüne atlamıştı tabii. 26 yaşındaydı ve şirketin satış teşkilatının müfettişliğini önermişlerdi ona. Doğrusu iyi bir pozisyondu ve ürcet de bayağı yüksekti. Yani İzmir’de asla bulamayacağı bir iş bulmuştu müstakbel kocası. O sırada düğün tarihi bile belliydi zaten. Evi İstanbul’da tutmuşlardı değişiklik olarak ve nikahtah sonra da atlayıp gelmişlerdi hemen. İlk bakışta işler yolundaydı, uzun lafın kısası.
Ama her şeyin bir faturası olduğu gibi, Bülent’in onları rahatlıkla yaşatabilecek işinin de bir faturası vardı. Sürekli Anadolu kentlerine, hatta kasabalara gidiyordu ve Özge de yalnız kalıyordu İstanbul’da. 6 ay içinde kalda değer arkadaşlıklar da kuramamıştı zaten.
Bu sefer de 1 haftalığına gitmişti kocası. Sonra bir hafta daha uzamıştı ve dün de arayıp, ilave bir hafta daha uzayacağını haber vermişti Özge’ye. İşte tepesini attıran da bu olmuştu zaten. Zaten iki haftadır kocası yoktu yanında. Bu en başta erkeği yok demekti. İlk bir hafta zorlanarak da olsa dayanmıştı buna. Sonra geceleri rüyalar görmeye başlamıştı. Sikiş rüyaları.
Ama bunlar durumunu dana da kötüleştirmekten başka bir işe yaramamıştı ki. Genellikle kıvranarak uyanıyor sonra da içindeki ateşi söndürebilmek için parmaklarına başvuruyordu çaresizce. Neredeyse 31 manyağı olmak üzereydi.
Bugün doğum günüydü ve kocası hala yoktu. Halbuki ne kadar hazırlamıştı kendini Özge. 21 yaşına basarken, kocasının sikinin üstünden hiç inmemeyi planlıyordu. Tüm gün boyu sikişirlerse ancak doyabileceğini düşünmüştü.
Sabah uyanınca, ne yapacağını düşünmüştü bir an. Sonra da ne olursa olsun bu günü güzel yaşaması gerektiğine karar vermişti. Evet kocası, yani onu mutlu edecek bir sik yoktu ama olsun. Moralini bozmayacaktı. Sanki herşey yolundaymış gibi giyinip süslenecekti ve evde tek başına, televizyonun karşısında oturacaktı.
İşe uzun uzun duş yapmakla başladı. Tam banyodan çıkmıştı ki, kocası aradı telefonla. Doğum gününü kutluyor, gelemediği için özür üstüne özür diliyordu. Sonra da üstüne giyecek bir şeyler bulmak için gardroba yöneldi. Üstündeki bornozu çıkarıp yatağın üstüne bırakmıştı. Gardrop kapısındaki büyük boy aynasında kendini gördü. Çıplak vücudu hala hafifçe nemliydi. Kütür kütür, belki de biraz küçük sayılabilecek yusyuvarlak memeleri dim dikti. Beli incecik, kalçaları tam gerektiği kadar geniş, göbeği bir dansözünkü kadar çekici, bacakları alabildiğine uzun ve güzeldiler. Kasıklarında en ufak bir tüy bile yoktu. Tüm vücudu bir bebeğinki kadar yumuşaktı yani. Güzel olduğunu biliyordu Özge. Sonra aynaya sırtını dönüp arkadan görünüşüne de baktı. Şimdi vücudunun en güzel yerine, kıçına bakıyordu. Gerçekten de sik kaldırıcıydı kalçaları. Zaten sırf bu yüzden, şimdiye kadar tanıdığı tüm erkekler onu götünden sikmek için yanıp tutuşmuştu. O da vermişti hepsine. İnanılmaz derecede zevk alıyordu götünün sikilmesinden.
Gardrobu açıp giysilerine şöyle bir baktı. İnce birşeyler arıyordu. Hava da zaten çok sıcaktı. Sonunda, siyah penye giysisini aldı eline. Battal boy bir atlet fanilasına benziyordu bu. İncecik kumaşında, küçük beyaz benekler vardı. Çıplak vücuduna giysiyi geçirip, aynada yine kendine baktı. Kolları, omuzları, sırtının yarısı, göğsünün büyük kısmı ve memelerinin bir bölümü ortadaydı. Güzel ve şehvetli yüzünü çevreleyen sapsarı saçları, dalga dalga umuzlarına dökülüyordu. İncecik kumaş karnını ve kalçalarını sarıyor, eteği ise kasıklarından en fazla bir karış sonra bitiyordu. Acayip olmuştu doğrusu. En hoşu da, giysinin siyah rengi ile bembeyaz teninin yaratığı müthiş kontrasttı.
“Eğer Bülent burada olsaydı ve beni böyle görseydi, hemen yatırıp sikerdi,” diye düşündü.
Ama yoktu kocası işte.
Sonra salona geçip televizyonun karşısına, oturdu. Ayakları çıplaktı ama önemi de yoktu zaten. Nasıl olsa dışarı çıkmayacaktı. Öğlen olmuştu bu arada.
Saat 5’e kadar olaysız geçti. Diziler, kadın programları, bir yabancı film filan derken zaman akıp gitmişti işte. Sonra kapı çalındı. Hayret kim gelmişti ki acaba?
Yerinden kalkıp kapıya giti ve açtı. Hakkı amca ile burun buruna geldiler. Kayınpederinin asker arkadaşıydı Hakkı amca. Bülent’i çocukluğundan beri tanıyordu ve arasıra gelip giderdi onlara. Bu sefer yalnız da değildi üstelik. Yanında onunla aynı yaşlarda, yani 45 civarında gösteren bir arkadaşı vardı, elinde de büyük bir pasta kutusu.
“Doğum günün kutlu olsun bebek,” dedi Hakkı amca, “Bizi içeri davet etmiyor musun?”
Birden içine sevinç dolduğunu hissetti Özge. İşte biri gelmişti doğum günü için.
“Ne demek Hakkı Amca… Buyrun buyrun…”
Yol verip onları salona aldı Özge. Sonra karşılıklı durdular ve tanıştırma faslı başladı tabii.
“Bak bebek, bu benim arkadaşım İhsan. Senin kayınpederi de tanır. Buralardaydık bugün ve aklıma doğum günün geldi. Hıyar kocan Bülent de yok İstanbul’da biliyorum zaten. Bir şeyler alıp geldik yalnız kalmayasın dile.”
“Merhaba İhsan Amca,” dedi Özge adama, “Tarıştığımıza çok memnun oldum. Ayrıca Hakkı Amca, geldiğinize çok sevindiğimi de söylemem gerek…”
Adamlar 3 kişilik kanapeye oturdular, Özge de onların karşısındaki geniş tek koltuğa geçti. Sohbete başladılar. Sonra birden onlara bir şey ikram etmemiş olduğunu akletti. Kocasının geleceğini sandığı için, o gün açılmak üzere, onun sevdiği türden bir şişe pahalı viski almıştı önceden. Yerinden kalkıp viskiyi getirdi ve Hakkı Amca ile İhsan Amca’nın oturduğu kanapenin hemen önündeki sehpaya koydu. Sonra da gidip mutfaktan bardak, buz ve çerez getirdi. Şimdi olmuştu işte.
Bu arada Hakkı Amca da bardaklara viski doldurup buz atmış ve birini de Özge’nin eline tutturmuştu bile. İçki, özellikle de viski içtiğinde pek öyle sarhoş olmuyordu Özge ama, iyice azgınlaşıyordu her zaman. Ama şu anda bunu düşünüp de endişelenecek hali de yoktu doğrusu. En kötü ihtimalle, Hakkı Amca ile arkadaşı gittikten sonra yine parmaklarına başvuracaktı. Hoş zaten viski içmese de yapacaktı bunu ya.
Bir süre sonra alkolün etkisini hissetmeye başladığında, o ana kadar dikkat etmediği başka bir şeyin de farkına vardı. Misafirleri, yani Hakkı Amca ile arkadaşı İhsan Amca, biraz içine düşmüş gibiydiler. Bakışları yakıcı olmuştu sanki. Biraz siker gibi yani. Gerçi Hakkı Amca önceleri de zaman zaman böyle bakmıştı ona ama, fazla ciddiye almamıştı Özge. Ne var ki durum bu sefer biraz farklıydı. Bir kere siksizlikten kıvranıyordu, sonra bugün doğumgünüydü ve üstelik viski içiyordu. Kısacası, ne istersen vardı yani.
Anlaşılmaz bir şekilde hoşuna gitmişti böyle bakılmak. Göz ucuyla kendini şöyle bir kontrol edip, adamların ne gördüklerini anlamaya çalıştı. Offfff. Öyle bir oturmuştu ki, bacakları neredeyse kalçalarına kadar meydandaydılar. Kimbilir onlar nerelerine kadar görüyordu. Aslında belki de biraz daha dikkatli olması, kendine çeki düzen vermesi gerekiyordu ama, umurunda bile değildi. Seyredilmek çok hoşuna gidiyordu. Yerinde kımıldanıp, eteğinin biraz daha sıyrılmasını sağladı.
Artık; öncelikle İhsan amcanın gözleri başka yere bakamaz olmuş gibiydi. Adamın kapkara gözlerinin bacaklarını adeta okşadığını hissediyordu Özge. Ve bu giderek içindeki ateşin bülümesine, daha azgınlaşmasına neden oluyordu sanki. Bir süre sonra, durmadan bahaneler yaratıp, içariye, mutfağa gidip gelmeye başladı. Böylece kalkma bahanesiyle bacaklarını biraz daha aralıyor, sonra mutfağa yürürken eteğinin altında kıvır kıvır oynayan talçalarını onlara seyrettiyordu. Geri dörerken de, amcaların gözleri memelerine, giysinin incecik kumaşı altından tüm hatlarıyla belli olan ve attığı her adımda titreyip sallanan memelerine kitleniyordu.
Mutfağa üçüncü gidişinden sonra tam salona geri dönüyordu ki, İhsan Amca’nın sesini duydu:
“Oğlum bu ne biçim am böyle be..? İnan kendimi zor tutuyorum…”
“Şşşşşş…” dedi Hakkı Amca da, “Yavaş ol be oğlum, duyacak şimdi…”
Ondan böyle “am” diye sözedilmesi, aklını başından aldı Özge’nin. Am olduğunu çok iyi biliyordu kendi de zaten. Bunu başkalarına, istemese de hissettirdiğini de. Offff, amı birden deli gibi sulanmıştı işte. Geri dönerken, kalçalarını daha fazla kıvırdığını farketti. Otururken de, eteğinin iyice sıyrılmasına dikkat etti bu sefer. Bacakları iyice aralık oturuyordu artık.
Bir daha sefer mutfağa gittiğinde daha uzun kaldı içerde. Kapının hemen yanında durmuş, salondan gelebilecek sesleri duymaya çalışıyordu. Yine İhsan Amca’ydı konuşan:
“Lan bu manita beni deli edecek be… Her yerini gösteriyor, görmüyormusun sen de… Donu bile yok kıçında… Ne sikilir ama değil mi?”
“Bilmez miyim İhsan’cım. Başından beri kafayı yedirdiyor bana da. Aklımda hep onu yatırıp sikmek var ama, bir türlü denk gelmedi işte. Neyse, bugün kocası olacak *** yok buralarda. Ve bugün kurtulamıyacak elimden….”
“Sen o götü bırak şimdi. Buradaki götün güzelliğini farkında mısın, onu söyle bana Hakkı. Allah sanki sikilsin diye yaratmış…”
Bu sefer geri dönerken, buzdolabından yine kocasıyla kutlama yapmak için aldığı şampanya şişesini de getirdi. Yürürken amından suzan suların bacaklarının iç taraflarına doğru aktığını hissediyordu Özge. Yerine oturamadan Hakkı amca, tazelediği viski bardağını tutuşturdu eline. Üçüncü bardaktı bu ve artık pek yerinde duramaz olmuştu. Sürekli kıpır kıpırdı koltuğun üstüne. Durmadan bacak değiştiriyordu. Kalçalarının yarısı meydandaydı. Hatta zaman zaman amını gösteriyordu amcalara. Böyle yaptıkça da daha fazla azgınlaştığının farkındaydı ama, kendini tutamıyordu sanki. Onların siklerini kaldırdığının farkındaydı ve bu inanılmaz hoşuna gidiyordu.
Şampanya şişesini de, hemen yanındaki sehpaya koşmuştu ve gözlerini onladan alamıyordu bir türlü. Şişenin uzun ve kalın boynu tıpkı bir sik gibi görünüyordu gözüne. Kendini tutamadı ve sağ elini uzatıp şişenin boynunu kavramdı. Sonra onu yavaş yavaş, tıpkı bir siki okşar gibi okşamaya başladı. Amcalar da kıvranmaya başlamışlardı artık.
“Eh artık pastanın zamanı geldi bebek,” dedi birara Hakkı Amca, “Şimdi sen otur oturduğun yerde, biz İhsan Amca’nla her şeyi ayarlarız.”
Özge onların kalkıp, pasta kutusu ellerinde mutfağa gidişlerini seyretti. Bu iyi olmuştu işte. Biraz kendine gelebilecekti böylece. Yoksa içini öyle bir ateş basmıştı ki, dayanılır gibi değildi hani.
Beş dakika sürmedi adamların geri dönmeleri. Hakikaten mutfakta ne gerekiyorsa bulmuşlardı. Pastayı çıkarıp büyük bir tabağa koymuşlar, üstünün mumlarını bile dikmişlerdi. Küçük pasta tabakları ve çatallar da getirmişlerdi. Bu arada 3 şampanya bardağı ve buz kovası da vardı tabii. Getirip hepsinin masanın üstüne koydular. Mumları yaktılar ve Özge’yi oraya, aralarına çağırdılar.
Karmakarışık duygular içindeydi Özge. Kalkarmen şampanya şişesini de aldı. İkisinin arasına oturduğu andan itibaren başbaşka bir evreye girmişti iş. Artık hafifçe de olsa vücutları birbirine dokunuyordu. Bu nedenle de bayılacak gibi olduğunu hissediyordu. Öte yandan önünde doğum günü pastası vardı. Mumları yanıyor ve onun üfleyip söndürmesini bekliyordu. Öne eğilip tek üflemede hepsini söndürdü sonra. Kendisi de dahil olmak üzere hep birlikte alkışladılar o zaman. Sonra eline bıçağı alıp üç dilim testi ve tabaklara koydu Özge. Bu arada Hakkı Amca da şampanya şişesini onun elinden almış, açmakla meşguldü. Dönüp onu seyretmeye başladı. Gerçekten sik gibiydi şişenin boynu. Mantarı fırladığında bir miktar şampanya havaya fışkırdı, sonra da köpükler sızmaya başladı dışarı. Ohhh şimdi de belini getiren bir sike benzemişti. Özge nereye ve neye baksa sik görecek gibi hissediyordu kendini. Şişeyi Hakkı Amcanın elinden kaptı adeta ve ağzındarn sızan köpükleri büyük bir iştahla yalamaya başladı.
Tam bir sessizlik oluşmuştu şimdi. Amcaların çıtı çıkmıyordu. Ama Hakkı Amca uzanıp şişeyi aldı onun elinden. Halbuki o tam da şişenin boynunu ağzına almak üzeriydi. Buğulu gözlerle adamın bardaklar dolduruşunu seyretti. Alev alevdi içi.
Kadehleri tokuşturdular ve Hakkı Amca’nın isteği üzerine bir dikişte içtiler. Sonra İhsan Amca yeniden doldurdu kadehleri. Şimdi daha da sokulmuşlardı amcalar ona. İki taraftan vücuduna değiyorlardı ve bu kasıklarının alev alev yanmasına neden oluyordu. Hele Hakkı Amca daha çok sokulmuştu ona. Bir elini kanapenin arkasına atmış, yüzünü yanağına iyice yaklaştırmıştı. Adamın sıcak nefesini kulağında hissediyordu Özge. Yerinde duramıyordu. Tüm vücudu kıpır kıpırdı. Adeta kıvranıyordu iki erkeğin arasında. Sol memesi iyce dışarı çıkmıştı. Memesirir sertelişp düğme gibi olmuş başı görünüyordu. Eteği neredeyse beline kadar sıyrılmıştı.
“Doğum günün kutlu olsun bebek,” diye fısıldadığını duydu Hakkı Amca’nın.
Başını ona çevirdi. Şimdi yalnızca bir kaç santim vardı yüzlerinin arasında. Gözleri birbirinin içine dikiliydi. Offff, siker gibiydi adamın gözleri.
“Tanrım beni gözleriyle sikiyor…” diye düşündü Özge, “Ohhhhhh gözleriyle sikiyor beni…”
Tepeden tırnağa am kesilmişti adeta. Bu arada İhsan amca da öbür tarafından vücuduna adeta yapışmıştı. Onun sıcak nefesini boynunda, omuzunda hissediyordu. Ohhhh sikişmek istiyordu. Bu amcalara vermek istiyordu. Artık kendini tutamaz olmuştu.
“Offf ilik gibisin Özge,” dediğini duydu İhsan Amca’nın, “Manyak gibi bir şeysin. Adamın aklını başından alırsın sen…”
Artık kendini tutamıyordu. Ağzı elinde olmadan açıldı ve etli dudukları Hakkı Amcanın dudaklarına yapıştılar adeta. Adam değil o saldırmıştı. Ağzını alabildiğine açtı Hakkı Amca. Özge adamın dilini dudaklarıyla yakalayıp ağzının içine çekti ve emmeye başladı. Başı dönüyordu. Tıpkı bir siki emer gibi emiyordu Hakkı Amca’nın dilini. Emdikçe de daha çok azgınlaştığını, daha çok sikilmek istediğini farkediyordu. Sonra İhsan Amca’nın ateş gibi dudaklarını omuzunda hissetti. Tüm vücudu elektrik çarpmış gibi titredi bir anda. Hakkı Amca’yı bırakıp ona döndü. Şehvetle çarpılmıştı adamın yüzü. Hırsla onun dudaklarına yapıştı bu sefer de. İçinin eridiğini hissediyordu.
Sonra eller memelerini mıncıklamaya başladı. Bir memesini Hakkı amca,bir memesini İhsan amca avuçlamış okşuyordu. İp kopmuştu artık. Dönülmez noktaya geldiğinin farkındaydı Özge.
İhsan amca soluklanmak için ağzını biraz uzaklaştırınca, hırsla Hakkı amcaya döndü yüzünü. Dudakları yeniden birleşti. Başı dönüyordu Özge’nin. Yine adamın dilini yakalamış, deli gibi emmeye başlamıştı. Ömründe ilk kez böyle bir şey oluyordu. İki erkek birden vardı yanında. İkisiyle de öpüşüp emişiyordu. İkisi de memelerini mıncıklıyordu. Çılgın bir şeydi bu. Birden müthiş bir şeyin daha farkına vardı sonra. Hakkı amca pantolonunun önünü çözmüş, sikini dışarı çıkarmıştı. Ohhh kocamandı siki. Kapkara, kıllı ve kocaman. Çok güzeldi.
Elini uzatıp onu sımsıkı kavradı Özge. Sonra başını çevirip İhsan amcaya baktı. Tanrım o da çıkarmıştı sikini dışarı. Sanki mümkünmüş gibi, onunki daha da büyüktü üstelik. Özge öbür eliyle de onu tuttu. Sonra da, ikisini birden sıvazlamaya okşamaya başladı. Uçmuştu sanki.
Tanrım ne kadar güzeldi amcaların sikleri. Taş gibi sert, kocaman ve alev alev sıcaktılar. Doğum gününde siksiz kaldığından yakınırken, bir anda iki siki birden olmuştu işte.Ohhhh! Gözü başka hiç bir şeyi görmüyordu artık. Biran önce onları içine istiyordu. İkisini birden üstelik. Onu böyle bir günde yalnız bırakan sevgili kocasını boynuzlamak istiyordu. İki amcanın siklerini içine alarak, onlara vererek, kendi evinin salonunda, doğumgününde sikişerek boynuzlamak istiyordu kocasını. Sik istiyordu, sikişmek istiyordu, kendini siktirmek istiyordu. Gözleri şehvetten kısılmış, ellerindeki sikleri hayranlıkla seyrediyordu. Ohhhh, amcaların siklerini seyrediyor, onları okşuyordu.
Hakkı amcanın sikinin kocaman başının tepesinde beyaz damlacıklar belirmeye başlamıştı. Bu ağzının sulanmasına neden oluyordu Özge’nin. Ama memelerini mıncık mıncık yoğuran ellerden de kopamıyor ve bu nedenle eğilip o aklını başından alan damlaları istediği gibi yalıyamıyordu. Sonra daha da müthiş bir şey oldu ve Hakkı amca elini indirip bacağının iç tarafını okşamaya başladı. Tüm vücudu elektrik çarpmış gibi titredi Özge’nin. Bacakları alabildiğine aralandılar. Şimdi kendini tabak gibi açmıştı amcaların önünde. Vıcık vıcık sulanmış, şişmiş dudaklarını susamış bir ağız gibi açmış amını gösteriyordu onlara.
Artık sikilmesine az kaldığının farkındaydı Özge.
Tanrım, farkında olmak ne demek, bunu delicesine istiyordu. Ellerindeki amca siklerinin içine girmesini istiyordu.
“Ahhh sikin beni hadi..!” diye inledi birden. “Oh hadi sikin beni… İkiniz birden sikin beni…”
Hakkı Amca’nın parmakları bir anda amını buldu. Oturduğu yerde iyice kıvranmaya başlamasına neden oldu bu temas. Sonra yavaşça içine girdi parmak. Bu Özge’nin sarsıla sarsıla belini getirmesi için yetti de arttı bile.
Gözleri kararıyordu.
Sonra İhsan Amca’nın sesini duydu.
“Bu Bülent tıpkı babası gibi salak Hakkı. İnsan böyle tepeden tırnağa am olan bir fıstığı bırakıp gider mi be? Hadi mecbur oldu gitti diyelim, doğumgününde geri dönmez mi?”
“Bu ailenin erkekleri böyle işte he yapalım. Sen şikayet etmiyorsun değil mi İhsan?”
“Yok lan ne şikayeti? Manyak mısın nesin? Şu amın güzelliğine baksana. Şu bacaklara, hele şu göte bir baksana. Üstelik sik diye deliriyor…”
Onların aralarında böyle konuşmaları, Özge’nin, mümkünmüş gibi daha da çok tahrik olmasına yol açıyordu. Yine kıvranmaya başlamıştı iki amcanın arasında.
“Ohhh n’olur sikin beni…” diye yalvardı.
“Acele etme bebek…” dedi Hakkı Amca, “Sikileceksin… Hemde hiç sikilmediğin gibi sikileceksin… Ama acele yok… Yavaş yavaş… Tadını çıkara çıkara…”
Artık parmağı bir piston gibi girip çıkıyordu Özge’nin *****. Sonra İhsan Amca’nın eli de girdi devreye. Bacağının iç tarafını okşaya okşaya yukarı çıktı ve amını buldu. Ohhh şimdi iki parmak birden verdı amının dudakları arasında. Elleri ise hala amcaların sikleriyle doluydu. Ateş gibi yanan, taş kadar sert, kapkara, kıllı ve kocaman siklerle doluydu elleri.
Uçuyordu Özge.
Sonra zevkten buğulanmış gözleri İhsan amcanın aşağı kaydığını farketti. Çömelip bacaklarının arasına girdi ve iki eliyle onları daha da araladı adam. Hakkı amca da parmağını çekmişti şimdi amından. Bundan hiç hoşlanmamıştı ama, bir anda İhsan amcanın başı kasıklarına gömüldü. Beli bir yay gibi böküldü Ezge’nin. Sonra adamın dudakları amının susamış bir ağız gibi açılmış dudaklarına yapıştılar bir anda. Dili içine kaydı. Ve birden beli gelmeye başladı Özge’nin.
Kıvrana kıvrana belini getiriyordu.
Ama onun dinlenmesine izin vermedi amcalar. Yüzüne sürünen yakıcı sıcaklık, onu bir anda kendine getirdi. Hakkı amca kanapenin üstüne çıkmıştı. O kocaman sikini yüzüne sürüyordu. İştahla açtı ağzını Özge. Dili uzanıp o koaman kıllı sikin tepesindeki delikten sızan beyaz damlacıkları yalamaya başladı. Offf ne kadar güzeldi tadı.
Neredeyse aynı anda İhsan Amca’nın başparmağı, götünün deliğini okşamaya başladı. Tüm vücudu elektrik çarpmış gibi titredi bu temasla. Amından bısan sularla vıcık vıcık kaygandı götü. Onun, adamın parmağının altında açılmaya başladığını hissediyordu Özge. Kalçaları delicesine çalkalanmaya başlamıştı artık. Götünü adamın parmağına bastıyordu. İçine girmesini istiyordu o kalın parmağın.
Birden bastırdı İhsan Amca. Yağ gibi kaydı içine parmağı. Aynı anda da, Hakkı Amca o kocaman sikini ağzına sokuverdi.
Tanrım, yine beli geliyordu. Offff hem de ne biçim geliyordu.
İhsan Amca’nın parmağını koparacak gibi sıkıştırmıştı götü. Dudakları ise Hakkı Amca’nın sikine vantuz gibi yapışmıştı. Beli bükülmüştü. Tüm vücudu sarsılıyordu.
Sonra Hakkı Amca ağzını sikmeye başladı. O kocaman sikini, deli gibi emen ağzına sokup çıkarıyordu artık. Tıpkı bir amı siker gibi sikiyordu ağzını. İhsan Amca ise hem amını yalamayı sürdürüyordu, hem de parmağını artık yeniden gevşeyip açılan götüne sokup çıkarmayı.
Ohhhh tanrım, çılgın bir şeydi bu.
Birlikte mahvediyordu amcalar onu. Birlikte sikeceklerdi. Bunu düşünmek bile kafasının içinde patlamalara neden oluyordu Özge’nin.
İhsan amcanın ağzı amından uzaklaştığında çildıracak gibi hisseti kendini. Eğer kendi ağzı Hakkı amcanın sikiyle dolu olmasa avaz avaz bağırır, onu mahveden dili geri isterdi. Ama birden İhsan Amca’nın konuşmaya başladığını duydu.
“Götün sik istiyor değil mi Özge?” diyordu adam. “Oh çok güzel götün… Yumuşacık… Daracık… Sik diye deliriyor… O salak kocan sikiyor mu hiç götünü ha? Söyle bakayım…”
Bu sözler beynini patlatıyordu Özge’nin. Ona böyle şeyler söylenmesinden her zaman çok zevk almıştı. Gerçekten de, İhsan Amca’nın tam söylediği durumdaydı o anda. Götü sik diye deliriyordu. Offfff deliriyordu.
“Oğlum Hakkı…” dedi bu sefer de İhsan Amca arkadaşına, “Nasıl bir *** biliyor musun? Çiçek gibi… Pembe…. Kıpır kıpır… İlk ben sikicem bu götü, ona göre…”
Bir daha geldi beli Özge’nin. Çırpınıyordu artık.
Ağzı tümüyle Hakkı amcanın insafına kalmış gibiydi. Sikini hırsla sokup çıkarıyordu adam. Geri çekilirken, o bir mantar gibi şişmiş başı dudaklarının dış kenarlarına kadar geliyor, sonra soktuğunda ise taşakları çenesine çaprıyordu. İhsan amca da yeniden başını kasıklarına gömmüştü ama artık amını değil götünü yalıyordu. Ohhhh giderek açılan götünü yalıyordu. Ateş gibiydi dili.
Sağ ayağını onun kasıklarına doğru götürdü Özge. Kısa bir süre öncesine kadar elinde olan, o okşamaya doyamadığı sike ulaşmaya çalışıyordu. Sonunda parmakları değdi, o alev alev yanan taş gibi sike. Bu temas tüm vücudunun kıvranmasına neden oldu Özge’nin. Sonra ayağını yumuşak hareketlerle oynatmaya, akyını başından olan o kocaman amca sikini yumuşacık parmaklarıyla okşamaya başladı. Bunun İhsan amcanın çok hoşuna gittiğini anlıyordu ama, mümkünmüş gibi onun daha çok hoşuna gidiyordu sanki. O kacaman, alev alev yanan ve taş gibi sikin parmaklarına temasını hissetmek bile uçurucuydu.
Sonra birden doğruldu İhsan amca. Hem götünün içine girip çıkan o usta dil, hem ayakparmaklarının altındaki kocaman sik uzaklaşmıştı şimdi. Böyle kalmaya dayanamıyordu Özge. Artık mutlaka sikilmek istiyordu. Mutlaka ve hemen.
İhsan amcanın ellerinin ayak bileklerini kavradığını ve bacaklardını yukarı kaldırdığını hissettiğinde rahatladı ama. On tanrım, sikecekti artık onu amca. Ağzını sikmekte olan Hakkı amca görüşünü engellediği için İhsan amcanın ne yaptığını göremiyordu gerçi ama, adamın bileklerini pençe gibi kavrayan ellerinin bacaklardını giderek daha yukarıya kaldırdığını ve iyice açtığını farkediyordu. Ohhh onu önünde tabak gibi açıyordu amca. İstediği gibi sikmek için hazırlıyordu onu.
Sonra o müthiş sikin başını götünün deliğinde hissetti. Tüm vücudu sarsılmaya başladı o anda. Götü açılıp kapanıyordu kendiliğinden, Yine beli geliyordu. Adam daha sokmadan tekrar belini getirmesine neden oluyordu işte. Durulmasını beklemekedn, tek bir harekette soktu sikini İhsan amca. Yalıyarak götünü öyle bir hale getirmişti ki, adeta yağ gibi kaydı o kocaman sik içine. Sikle dolu ve dudakları Hakkı amcanın kasıklarındaki kıllara adeta yapışmış ağzından derin ve boğuk bir inleme çıktı. Dalga dalga kıvranıyordu şimdi. Yine beli geliyordu ve iki amcanın arasında adeta çırpınıyordu.
Biraz toparlanabildiğinde, kendini iki amcanın arasında, aynı anda hem götünden hem ağzından sikiliyor buldu Özge. Müthiş bir şeydi bu. Şimdiye kadar olabileceğini hep bildiği ama hiç yaşamadığı bir şeyi yaşıyordu. İkisi birden sikiyorlardı onu. İki sik girip çıkıyordu vücuduna.
Amcalar giderek daha hızlanan bir tempoyla sikiyorlardı onu. O kocaman kıllı sikler, birer piston gibi girip çıkıyordu ağzıyla götüne. Kendini zevkten delirecek gibi hissediyordu Özge. Dayanılmaz bir şeydi bu. Dayanılmaz güzel, dayanılmaz zevkli ve dayanılmaz uçurucu. Artık zaman kavramını yitirmeye başlamıştı. Ne kadardır sikilmekte olduğunun bile farkında değildi. Yalnızca sikiliyordu.
Sonra birden ağzındaki sik kasılmaya başladı. Beli geliyordu Hakkı amcanın. Atey kadar sıcak erkeklik sıvıları gırtlağının en dibine fışkırıyor, doğrudan midesine iniyordu. Beyni patlamıştı sanki. Birden götünün içinde bir bomba patlamış gibi oldu. İhsan amca da belini fışkırtmaya başlamış, sikini köküne kadar sokmuştu içine. Karnının içinde bir ateş topu vardı sanki. Gözleri karardı.
Yeniden çevresinde olup bitenleri kavrayabilicek hale geldiğinde, kendini yatak odasında, yatağın üstünde buldu. Bir tarafında Hakkı amca, öbür tarafında da İhsan amca oturuyordu. Onu buraya taşımıştılar anlaşıldığı kadarıyla. Birden adamların ikisinin de çırıl çıplak soyunmuş olduklarını garkederek kendine baktı. Onu da soymuşlardı amcalar. Kocasıyla paylaştığı yatağın üstünde, iki amcayla birlikte çırıl çıplak bulunmak, birden çok uçurucu geldi ona. Adamların onu sikmeye doyamadıkları anlıyordu. O da doyamamış hessediyordu zaten kendini. Ama bir sonraki sikişin evlilik yatağında olacağını kavramak, sanki mümkünmüş gibi, daha da azdırmıştı Özge’yi.
Doğrulup oturdu o da. Gözleri, amcaların siklerinin hala kazık gibi olduğunu farkettiğinde, mutlulukla gülümsedi. Ellerini iki tarafa uzatıp, tıpkı ilk başta olduğu gibi, iki siki de kavradı ve okşamaya başladı.
“Yirne sikilmek istiyorsun değil mi Özge?” diye sordu Hakkı amca. “Anlıyorum ki, seni bir tek gün bile siksiz bırakmamak gerek…”
“Ahhh evet…” diye inledi Özge, “Yine sikilmek istiyorum Hakkı amca… Hep sikilmek istiyorum… Offf durmadan sikilmek istiyorum…”
“Kocan olacak o Bülent salağı seni yalnız bırakıyor ama…” dedi İhsan amca, “Öyle değil mi? Ne yapıyorsun peki?”
“Birşey yapamıyorum İhsan amca… Yani daha doğrusu şimdiye kadar bir şey yapamıyordum… Ama siz geldiniz işte… Geldiniz ve beni uçurdunuz… Ohhhh çok güzem siktiniz beni… N’olur bir dana sikin hadi… Bir daha n’olur… İkiniz birden yine…”
İhsan amca yatağın üstüne sırtüztü uzanıverdi birden. Siki bir direk gibi havaya dikiliydi.
“Gel o zaman üstüme Jzge…” dedi, “Hadi gel otur sikimin üstüne… Bu sefer amını istiyorum…”
Adeta panter gibi atladı adamın üstüne Özge. Dizlerini onun iki yanında yatağa dayayıp, dibindern kavradığı o kocaman kıllı sikin üstüne indirdi kasıklarını. Amının dudakları adamın sikine değdiği anda da, bırakıverdi kendini. Az önce götüne girip çıkan, onu zevkten adeta delirten, karnının içinde fışkıran sik, bir anda dibine kadar girdi *****.
“Ohhhhhh…” diye inledi, “Çok güzel sikin İhsan amca…”
Sonra Hakkı amcanın kalçalarını okşayan elini hissederek ürperdi. Adamın kıllı orta parmağı bir anda kalçalarının arasına girip götünün deliğini buldular. İhsan amcanın belleriyle vıcık vıcıktı götü. Hala açıktı. Ve yavaşça soktu parmağını Hakkı amca.
Birden beli gelmeye başladı Özge’nin. Müthiş bir şeydi bu.
“Ben de bu sefer götünü istiyorum Özge…” dedi Hakkı amca, “Seni ilk gördüğümden beri aklım hep götünde zaten…”
Özge, zevkten kısılmış gözlerle onun arkasına geçtiğini farketti. Tanrım, İhsan amcanın siki dibine kadar ***** gömülüyken, öbür amca da götüne sokacaktı. Bunu düşünmek bile, belinin yeniden gelmesine neden oldu.
Sonra Hakkı amcanın sikinin o alev alev yanan başını götünde hissetti. Nefesini tutup bekledi. Yavaş yavaş, ama hiç zorlanmadan içine kaymaya başladı sik. Ta ki, Hakkı amcanın kasıklarındaki kıllar kalçalarına yapışana kadar.
Ve onu sikmeye başladılar amcalar. Biri amını, öbürü götünü sikiyordu. O kocaman ve kıllı amca sikleri, iki deliğine birden girip çıkıyordu.
“Ohhhh sikin beni…” diye bağırdı Özge, “Ohhh hadi sikin beni… Amımı götümü sikin… Ohhhh hadi… Ahhhhhhhhhh…”
Artık durmadan beli geliyordu. Çıplak vücudu amcaların arasına yine sıkışmış, zevkten dalfa dalga kıvranıyordu. Gözlerinde zevk şimşekleri çakıyordu. Şimdiye kadar hiç tadına varmadığı bir şeyi yaşıyordu. Aynı anda hem amından hem götünden sikiliyordu.
Hem de normalde kocasıyla paylaştığı yatağın üstünde.
Hem de doğum gününde.
Uzun uzun siktiler onu amcalar. Bu sefer kolay gelmeyecekti belleri anlaşıldığı kadarıyla. Ama Özge kendini tutamıyordu. Ornu bulutların üstüne çıkaran zevk dalgalarından biri geçmeden öbürüne kaptırıyordu kendini. Siklerin içine girip çıkarken sürtündüğü yerlerdeki sinir uçlarından gelen küçük elektrik şokları beynini patlatıyordu adeta. Bir daha hiç inmemek üzere bulutların üstüne çıkmış gibiydi.
“Ohhh beynimi sikiyorsunuz sanki…” dedi çığlık çığlığa, “Beynimi sikiyorsunuz… Beni zevkten delirtiyorsunuz… Ohhhh çok güzel…”
İnleyip konuştukça amcalar daha da azıyordu tabii. Şimdi büyük bir hırsla sikiyormlardı Özge’yi. Amca sikleri içinde birbirine karışmış gibiydi sanki. Giriyor, çıkıyor, yine giriyorlardı.
Sonra birden ikisi birden fışkırtmaya başladılar. Bu sefer iki alev topu birden patlamıştı karnın içinde. Amcaların ikisi birden belini fışkırtıyordu içine. Bir çığlık kaçtı ağzından. Kocaman bir el onu kavrayıp boşluğa fırlatmış gibi oldu aniden. Yine gözleri karardı.
Tekrar kendine geldiğinde,. Üçü de yatağın üstünde, birbirlerine sarılmış yatıyorlardı. Mutlulukla gülümsedi Özge. Aklına sabahki kızgın hali gelmişti. Doğum gününde yalnız kalmanın sıkıntısı çökmüştü sabah içine. Ama hiç de öyle olmamıştı işte. Hem yalnız değildi, hem de müthiş bir hediye almıştı.
Daha güzel ne hediye edilebilirdi ki böyle bir günde zaten?

Ohhhh tanrım, çılgın bir şeydi bu.
Birlikte mahvediyordu amcalar onu. Birlikte sikeceklerdi. Bunu düşünmek bile kafasının içinde patlamalara neden oluyordu Özge’nin.
İhsan amcanın ağzı amından uzaklaştığında çildıracak gibi hisseti kendini. Eğer kendi ağzı Hakkı amcanın sikiyle dolu olmasa avaz avaz bağırır, onu mahveden dili geri isterdi. Ama birden İhsan Amca’nın konuşmaya başladığını duydu.
“Götün sik istiyor değil mi Özge?” diyordu adam. “Oh çok güzel götün… Yumuşacık… Daracık… Sik diye deliriyor… O salak kocan sikiyor mu hiç götünü ha? Söyle bakayım…”
Bu sözler beynini patlatıyordu Özge’nin. Ona böyle şeyler söylenmesinden her zaman çok zevk almıştı. Gerçekten de, İhsan Amca’nın tam söylediği durumdaydı o anda. Götü sik diye deliriyordu. Offfff deliriyordu.
“Oğlum Hakkı…” dedi bu sefer de İhsan Amca arkadaşına, “Nasıl bir *** biliyor musun? Çiçek gibi… Pembe…. Kıpır kıpır… İlk ben sikicem bu götü, ona göre…”
Bir daha geldi beli Özge’nin. Çırpınıyordu artık.
Ağzı tümüyle Hakkı amcanın insafına kalmış gibiydi. Sikini hırsla sokup çıkarıyordu adam. Geri çekilirken, o bir mantar gibi şişmiş başı dudaklarının dış kenarlarına kadar geliyor, sonra soktuğunda ise taşakları çenesine çaprıyordu. İhsan amca da yeniden başını kasıklarına gömmüştü ama artık amını değil götünü yalıyordu. Ohhhh giderek açılan götünü yalıyordu. Ateş gibiydi dili.
Sağ ayağını onun kasıklarına doğru götürdü Özge. Kısa bir süre öncesine kadar elinde olan, o okşamaya doyamadığı sike ulaşmaya çalışıyordu. Sonunda parmakları değdi, o alev alev yanan taş gibi sike. Bu temas tüm vücudunun kıvranmasına neden oldu Özge’nin. Sonra ayağını yumuşak hareketlerle oynatmaya, akyını başından olan o kocaman amca sikini yumuşacık parmaklarıyla okşamaya başladı. Bunun İhsan amcanın çok hoşuna gittiğini anlıyordu ama, mümkünmüş gibi onun daha çok hoşuna gidiyordu sanki. O kacaman, alev alev yanan ve taş gibi sikin parmaklarına temasını hissetmek bile uçurucuydu.
Sonra birden doğruldu İhsan amca. Hem götünün içine girip çıkan o usta dil, hem ayakparmaklarının altındaki kocaman sik uzaklaşmıştı şimdi. Böyle kalmaya dayanamıyordu Özge. Artık mutlaka sikilmek istiyordu. Mutlaka ve hemen.
İhsan amcanın ellerinin ayak bileklerini kavradığını ve bacaklardını yukarı kaldırdığını hissettiğinde rahatladı ama. On tanrım, sikecekti artık onu amca. Ağzını sikmekte olan Hakkı amca görüşünü engellediği için İhsan amcanın ne yaptığını göremiyordu gerçi ama, adamın bileklerini pençe gibi kavrayan ellerinin bacaklardını giderek daha yukarıya kaldırdığını ve iyice açtığını farkediyordu. Ohhh onu önünde tabak gibi açıyordu amca. İstediği gibi sikmek için hazırlıyordu onu.
Sonra o müthiş sikin başını götünün deliğinde hissetti. Tüm vücudu sarsılmaya başladı o anda. Götü açılıp kapanıyordu kendiliğinden, Yine beli geliyordu. Adam daha sokmadan tekrar belini getirmesine neden oluyordu işte. Durulmasını beklemekedn, tek bir harekette soktu sikini İhsan amca. Yalıyarak götünü öyle bir hale getirmişti ki, adeta yağ gibi kaydı o kocaman sik içine. Sikle dolu ve dudakları Hakkı amcanın kasıklarındaki kıllara adeta yapışmış ağzından derin ve boğuk bir inleme çıktı. Dalga dalga kıvranıyordu şimdi. Yine beli geliyordu ve iki amcanın arasında adeta çırpınıyordu.
Biraz toparlanabildiğinde, kendini iki amcanın arasında, aynı anda hem götünden hem ağzından sikiliyor buldu Özge. Müthiş bir şeydi bu. Şimdiye kadar olabileceğini hep bildiği ama hiç yaşamadığı bir şeyi yaşıyordu. İkisi birden sikiyorlardı onu. İki sik girip çıkıyordu vücuduna.
Amcalar giderek daha hızlanan bir tempoyla sikiyorlardı onu. O kocaman kıllı sikler, birer piston gibi girip çıkıyordu ağzıyla götüne. Kendini zevkten delirecek gibi hissediyordu Özge. Dayanılmaz bir şeydi bu. Dayanılmaz güzel, dayanılmaz zevkli ve dayanılmaz uçurucu. Artık zaman kavramını yitirmeye başlamıştı. Ne kadardır sikilmekte olduğunun bile farkında değildi. Yalnızca sikiliyordu.
Sonra birden ağzındaki sik kasılmaya başladı. Beli geliyordu Hakkı amcanın. Atey kadar sıcak erkeklik sıvıları gırtlağının en dibine fışkırıyor, doğrudan midesine iniyordu. Beyni patlamıştı sanki. Birden götünün içinde bir bomba patlamış gibi oldu. İhsan amca da belini fışkırtmaya başlamış, sikini köküne kadar sokmuştu içine. Karnının içinde bir ateş topu vardı sanki. Gözleri karardı.
Yeniden çevresinde olup bitenleri kavrayabilicek hale geldiğinde, kendini yatak odasında, yatağın üstünde buldu. Bir tarafında Hakkı amca, öbür tarafında da İhsan amca oturuyordu. Onu buraya taşımıştılar anlaşıldığı kadarıyla. Birden adamların ikisinin de çırıl çıplak soyunmuş olduklarını garkederek kendine baktı. Onu da soymuşlardı amcalar. Kocasıyla paylaştığı yatağın üstünde, iki amcayla birlikte çırıl çıplak bulunmak, birden çok uçurucu geldi ona. Adamların onu sikmeye doyamadıkları anlıyordu. O da doyamamış hessediyordu zaten kendini. Ama bir sonraki sikişin evlilik yatağında olacağını kavramak, sanki mümkünmüş gibi, daha da azdırmıştı Özge’yi.
Doğrulup oturdu o da. Gözleri, amcaların siklerinin hala kazık gibi olduğunu farkettiğinde, mutlulukla gülümsedi. Ellerini iki tarafa uzatıp, tıpkı ilk başta olduğu gibi, iki siki de kavradı ve okşamaya başladı.
“Yirne sikilmek istiyorsun değil mi Özge?” diye sordu Hakkı amca. “Anlıyorum ki, seni bir tek gün bile siksiz bırakmamak gerek…”
“Ahhh evet…” diye inledi Özge, “Yine sikilmek istiyorum Hakkı amca… Hep sikilmek istiyorum… Offf durmadan sikilmek istiyorum…”
“Kocan olacak o Bülent salağı seni yalnız bırakıyor ama…” dedi İhsan amca, “Öyle değil mi? Ne yapıyorsun peki?”
“Birşey yapamıyorum İhsan amca… Yani daha doğrusu şimdiye kadar bir şey yapamıyordum… Ama siz geldiniz işte… Geldiniz ve beni uçurdunuz… Ohhhh çok güzem siktiniz beni… N’olur bir dana sikin hadi… Bir daha n’olur… İkiniz birden yine…”
İhsan amca yatağın üstüne sırtüztü uzanıverdi birden. Siki bir direk gibi havaya dikiliydi.
“Gel o zaman üstüme Jzge…” dedi, “Hadi gel otur sikimin üstüne… Bu sefer amını istiyorum…”
Adeta panter gibi atladı adamın üstüne Özge. Dizlerini onun iki yanında yatağa dayayıp, dibindern kavradığı o kocaman kıllı sikin üstüne indirdi kasıklarını. Amının dudakları adamın sikine değdiği anda da, bırakıverdi kendini. Az önce götüne girip çıkan, onu zevkten adeta delirten, karnının içinde fışkıran sik, bir anda dibine kadar girdi *****.
“Ohhhhhh…” diye inledi, “Çok güzel sikin İhsan amca…”
Sonra Hakkı amcanın kalçalarını okşayan elini hissederek ürperdi. Adamın kıllı orta parmağı bir anda kalçalarının arasına girip götünün deliğini buldular. İhsan amcanın belleriyle vıcık vıcıktı götü. Hala açıktı. Ve yavaşça soktu parmağını Hakkı amca.
Birden beli gelmeye başladı Özge’nin. Müthiş bir şeydi bu.
“Ben de bu sefer götünü istiyorum Özge…” dedi Hakkı amca, “Seni ilk gördüğümden beri aklım hep götünde zaten…”
Özge, zevkten kısılmış gözlerle onun arkasına geçtiğini farketti. Tanrım, İhsan amcanın siki dibine kadar ***** gömülüyken, öbür amca da götüne sokacaktı. Bunu düşünmek bile, belinin yeniden gelmesine neden oldu.
Sonra Hakkı amcanın sikinin o alev alev yanan başını götünde hissetti. Nefesini tutup bekledi. Yavaş yavaş, ama hiç zorlanmadan içine kaymaya başladı sik. Ta ki, Hakkı amcanın kasıklarındaki kıllar kalçalarına yapışana kadar.
Ve onu sikmeye başladılar amcalar. Biri amını, öbürü götünü sikiyordu. O kocaman ve kıllı amca sikleri, iki deliğine birden girip çıkıyordu.
“Ohhhh sikin beni…” diye bağırdı Özge, “Ohhh hadi sikin beni… Amımı götümü sikin… Ohhhh hadi… Ahhhhhhhhhh…”
Artık durmadan beli geliyordu. Çıplak vücudu amcaların arasına yine sıkışmış, zevkten dalfa dalga kıvranıyordu. Gözlerinde zevk şimşekleri çakıyordu. Şimdiye kadar hiç tadına varmadığı bir şeyi yaşıyordu. Aynı anda hem amından hem götünden sikiliyordu.
Hem de normalde kocasıyla paylaştığı yatağın üstünde.
Hem de doğum gününde.
Uzun uzun siktiler onu amcalar. Bu sefer kolay gelmeyecekti belleri anlaşıldığı kadarıyla. Ama Özge kendini tutamıyordu. Ornu bulutların üstüne çıkaran zevk dalgalarından biri geçmeden öbürüne kaptırıyordu kendini. Siklerin içine girip çıkarken sürtündüğü yerlerdeki sinir uçlarından gelen küçük elektrik şokları beynini patlatıyordu adeta. Bir daha hiç inmemek üzere bulutların üstüne çıkmış gibiydi.
“Ohhh beynimi sikiyorsunuz sanki…” dedi çığlık çığlığa, “Beynimi sikiyorsunuz… Beni zevkten delirtiyorsunuz… Ohhhh çok güzel…”
İnleyip konuştukça amcalar daha da azıyordu tabii. Şimdi büyük bir hırsla sikiyorlardı Özge’yi. Amca sikleri içinde birbirine karışmış gibiydi sanki. Giriyor, çıkıyor, yine giriyorlardı.
Sonra birden ikisi birden fışkırtmaya başladılar. Bu sefer iki alev topu birden patlamıştı karnın içinde. Amcaların ikisi birden belini fışkırtıyordu içine. Bir çığlık kaçtı ağzından. Kocaman bir el onu kavrayıp boşluğa fırlatmış gibi oldu aniden. Yine gözleri karardı.
Tekrar kendine geldiğinde,. Üçü de yatağın üstünde, birbirlerine sarılmış yatıyorlardı. Mutlulukla gülümsedi Özge. Aklına sabahki kızgın hali gelmişti. Doğum gününde yalnız kalmanın sıkıntısı çökmüştü sabah içine. Ama hiç de öyle olmamıştı işte. Hem yalnız değildi, hem de müthiş bir hediye almıştı.
Daha güzel ne hediye edilebilirdi ki böyle bir günde zaten?

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

les atiye 25

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

les atiye 25
les atiye 25 kaldığı yerden devam esmayla öpüşüyor sohbet ediyorduk benim için söyledikleri hoşuma gitmişti esma ayağa kalktı elimden tutup beni yatak odasına götürdü yatağa oturduk kısa taytımı çıkardı beni öpmeye başladı bende karşılık veriyordum esma dedim efendim dedi duş almak istiyorum önce dedim olur canm dedi kalkıp duşu hazırladı beni cağırdı kalkıp bende duşa girdim almaya başladım esma bende ikimize içki hazırlayım dedi olur dedim esma yanıma gelip nurten seni arıyor dedi tamam sonra dönerim ona dedim ve cıktı bende duştan çıktım esma iki bardak şarap doldurmuş yatakta oturuyordu bornozla yatağa uzandım esmanın dudaklarına öpücük kondurdum içmeye başladık sohbet etmeye başladık esma bana nurteni aramayacakmısın dedi şimdi değil sonra ararım dedim esma sence nurten nelerden hoşlanıyordur dedim bilmem ama onunda içinde saklı birşeyler vardır senin gibimi dedim bilmem ama olabilirde dedi nasıl örenecem peki dedim nurten biraz zor açılır sen zorlamalısın dedi ozaman dur arıyım nurteni nerdeymiş dedi neden dedi şimdi anlarsın dedim aradım sesi dışarı verdim hemen açtı biraz konuştuktan sonra nerdesin dedim siketteyim dedi sen nerdesin dedi bende şuan dişarda arabadayım dedim esmada bizi dinliyordu nurten sende bir şey isteyecem yaparmısın dedim tabi ne istersen dedi esma baktım gülümsüyordu lavaboya gitmeni klozete oturup kilotunu dizlerine kadar indirmeni o şekilde bana kilotunu foto çekmeni istiyorum dedim kız sen delimisin dedi evet dedim hadi acele et seni bekliyorum dedim telefonu kapattım esmaya baktım sence yolluyacakmı dedim esma bence yollamıyacak nurten bunu yapacağını sanmıyorum dedi bakacaz dedim eğer yaparsa bilki nurten kendisine böyle davranmanı istiyordur dedi güldüm mesaj geldi actım nurten bana kimse benimle böyle konuşamaz diye yazmıştı esma baktım esmada gördünmü nurten biraz zor kadındır dedim sana dedi bende güldüm telefonu yana bıraktım önemli değil dedim tekrar mesaj geldi esma baksana ne diyor dedi boş ver dedim bak cok merak ettim dedi mesajı açtım waaw dedim esma ne oldu ne diyor dedi mesaj gösterdim açık kahve renkli kilotunu dediğim şekilde foto çekmiş yollamiştı ve altına sen hariç kimse benimle öyle konuşamaz yazmıştı çok mutlu olmuştum esmada off nurtene bak sen dedi ardından nurten beni aradı esma bana lütfen sesi dışarı ver duymak istiyorum ne diyor dedi tamam dedim açtım nurten bana nasıl beğendinmi dedi hemde cok dedim hayatımda yapmayacağım şeyi yaptırdın bana dedi önemli olan hoşuna gittimi dedim evet hemde cok dedi ve ekledi benden birşey isterken benimle herzaman bu şekilde iste cok hoşuma gitti dedi tabi olur nurten dedim bende sana bir foto çekecem neremi çekmemi istersin dedim nurten bana sen seç yolla dedi bende dudaklarımı dil çıkarmış şekilde çekip yolladım esmada kalkıp içkileri tazeledi bende nurteni aradım hemen açtı telefonu nasıl beğendinmi dedim ben seni yerim dedi ikimizde güldük nurten seninle bir oyun oynamak istiyorum kabul edersen tabiki sen ne istersen ben seninle oynarım dedi ama itraz etmek yok sorgulamak yok sadece dediğimi yapacaksın ve efendim diyeceksin tamamı tamam efendim dedi nurten şuan nerdesin dedim ofisten çıkacam eve gidecem dedi ofisten çıkmadan kilotunu çıkar çantana koy olur efendim sonra hangi arkadaşım musaitse onun evine git dedim tamam efendim dedi kime gideceksen bana söylersin dedim olur efendim dedi esma ne yapmaya çalışıyorsun diye sordu bekle görürsün dedim esmanın telefonu çalmaya esma aç sesi dişarı ver dedim açtı nurten esmaya musaitsen sana kahveye uğrayacam dedi tabi gel canım musaitim dedi kapattı nurten beni aradı yıldız evde değildi esma ya gidiyorum dedi kahvesini içmeye gidiyorum dedi nurten kilotlu çorap varmı üzerinde yok onuda çıkardım nurten senden esmaya firikik vermeni istiyorum olur efendim dedi kapattım telefonu esma seninde nurtenin karşısına bornozla kal sende frikik ver olurmu olur kraliçem dedi gülümseyerek hoşuna gitti değilmi dedim nurtenin haraketlerini cok merak ediyorum dedi bende dedim esma nurtenın frikiklerini gördüğünü nurtene fark ettir tamam kraliçem nurten esmayı aradı ben villanin önündeyim dış kapıyı aç dedi esmada kız direk garaja gir ordan cık ben duştan yeni çıktım bornozlayım dedi tamam canım dedi bornozla nurteni karşıladı salona geçtiler bende yatak odasından kapıdan bakıyordum neler yapacaklar diye karşı karşıya oturdular sohbet etmeye başladılar ben baya heycanlanmıştım esma nurtende baya heycanlı oldukları belliydi esma daha önce davrandı ayak üstü atarak frikik vermek istiyordu nurtene mesaj yazdım ne yaptın dedim dediğini yapmaya calışıyorum dedi harikasın dedim aradan yaklaşıp 30 dakika geçmişti esmya mesaj atım yatak odasına gel diye geldi nasıl bir frikik göstere bildimi dedim evet kreliçem ama heycandan ölecek gibi ben nurtenin yanına gidiyimi yok dedim yatağın dibinde otur oturdu bende ayaklarımı ağzına doğru koydum şimdi yala dedim ben demedikce hiç yalamayı bırakma dedim olur krelicem dedi ve yalamaya başladı nurteni aradım ne yapıyorsun dedim esma odasına girdi daha gelmedi dedi seni frikik verdiğini fark ettimi dedim evet dedi ozaman sende gir bak ne yapıyor ne yapıyorsa aynısını yap hıç konuşmadan atiye bundan eminmisin arkadaşlığımızın bozulmasını istemiyorum esmayla dedi sana ne diyorsam onu yap pişman olmayacaksın sen nasıl emredersen dedi kapıyı açtı bize baktı baya şaşırmıştı hala bize bakıyordu esma dedim efendim krelicem dedi nurten bize katılmasını istermiydin dedim hemde cok krelicem dedi nurten arkasından geldi diz çöktü parmaklarımı yalamaya başladı baya yaladıktan sonra ayaklarımı çektim yatağa otururmusunuz dedim kalkıp oturdular ben salona gidiyorum ikiniz konuşun benimle bu şekilde devam etmek istiyor musunuz istemiyor musunuz diye konuşun bana kararınızı bildirin kararınıza saygı duyacam dedim ve salona gectim kapıyı hafıf açık bıraktım kapının orda oturdum neler konuşacaklar merak etmiştim önce baya ikiside sustular nurten konuşmaya başladı nezamandan beri atiye tanıyorsun dedi baya oldu dedi sen bende baya oldu dedi nurten sence atiye bizimle oyunmu oynuyor diye sordu esmada hayır oynamıyor biz ne istiyorsak onu yapıyor kendisi bize saygı duyuyor bende ona saygı duyorum ben atiye le bu şekilde yaşamaktan mutluyum dedi sen değilmisin dedi bende cok mutluyum dedi ozaman sabahtan beri ne derse yapıyorsun çünkü sende bu şekilde yaşamak istiyorsun evet ama senin önünde değil dedi neden dedi bilmiyorum senin için bir sorun değilmi dedi yok aksine ben seninde olmanı çok istiyordum bunu atiye fark etti onun için sen burdasın dedi esma peki sen birşeyin farkındamısın dedi neyin diye cevap verdi bir gün ikimizin sevişmesini isterse dedi kız düşündüğün şeye bak dedi ikimiz atiyenin emrine girmek istemişin ne derse yapıyoruz bunumu dert ettin dedi senin için sorun değilmi yani nurten atiye bana ne derse ben yaparım dedi yok ben yapamam dersen kız içerde git söyle kız saygı duyacağını söyledi hayır söyleyemem onu kaybedemem inan kaybetmesin niye okadar eminsin kendi bu şekilde yaşamayı seviyor çünkü kendisi oteriter dominat bir kadın değil biz istediğimiz için öyle davranıyor sen de bunu biliyorsun evet biliyorum bu benim daha cok hoşuma gidiyor yoksa seninle benimle bu şekilde dediğini kim yaptıra bilir dedi tamamda sorun nerde neyden çekiniyorsun ozaman nurten bendenmi benim önümde sana emir vermesindenmidedi evet dedi bu benim içinde gecerli benim için sorun değil senin önünde ne derse yaparım dedi nurten git deki ben esmanin önünde dediğni yapamam de beraberken istediğin herşeyi yaparım dersin dedi ses kesildi esma ne düşünüyorsun nurten dedi hayır esma bende senin gibi düşünüyorum dedi neyi dedi atiye ne derse onu yapacam neyden çekiniyorum ki dedi hele şükür sonunda anladın tabularını yıktın dedi güldüler esma ozaman hadi kralıceye söyleyelim dedi bende hemen kalkıp koltukta uzandım kralicem biz geldik dediler ne oldu herşey yolundamı dedim evet sen nedersen biz hazırız dediler oturun lütfen sizden birşey isteyecem nezaman artık bu şekilde size davranmamı istemez sesiz bana söyleyin bitiririz dedim atiye biz bunu biliyoruz sen bize biz istiyoruz diye öyle davrandığını dediler ben siz ne tür fantezi isterseniz yapmayada hazırım içinizde birşey kalmasın ne hayal ederseniz yaparız dedim güldüm bun biliyoruz dediler gülmeye başladık esma efendim kralicem dedi nurtenlere gidelim dedim neden kralicem dedi kocan gelir rahat olamayız diye haklısın kralicem dedi nurten ozaman biz çıkalım sende gelirsin esma dedi olur dedi ben taytımı kapşonlu çeketimi giydim esma gelmeden markete git çilek sosu cukalata sosu çubuklu şekerler alırmısın dedim aklından neler geçiyor kralicem dedi sadece güldüm devamı 26

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Acımadan Hepsini Siktim 4. bölüm

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Acımadan Hepsini Siktim 4. bölüm

İş yerindeki bütün ipler Cansu’nun eline geçmişti, o tutuk kadın gitmiş elinde bulundurduğu bilgi – küçük oğlan kardeşini sikmem- onu adeta intikam hırsı ile yanan bir kısrağa çevirmişti. Ben ve Berk bu durumu sessizce kabulleniyor onun alaycı bakışları, iğneleyici lafları etrafında dönüp duruyorduk. Tıpkı o gece olduğu gibi, Cansu artık ipleri tamamen eline almıştı…

– Madem özlediniz birbirinizi size bu konuda bir güzellik yapacağım tabi ama şartlarım var
– Neymiş onlar abla
– Yahu ben böyle bir şey..
– Sen sus oğlancı.. hadi siz işinizi görün şartları sonra hallederiz…

Beynimin içinde derin kahkahası çınlıyordu, fettan yönü ortaya çıkmıştı bu kadının! Ben sinirle yüzüne bakarken o ise bana gülümsüyor gözleri parlıyordu. Belli ki bu artık ikimizin arasındaki bir savaştı ama neden bunu yapıyordu hatta buna küçük kardeşini, o ufak ibneyi alet ediyordu. İntikam mı, yıllardır sahip olamadığı para ve rahatlık mı neydi bu kinin sebebi..

Berk önümde kırıtarak içerideki odaya doğru ilerlerken ben hala Cansu’nın suratına bakıyordum. Eli ile buyur der gibi bir işaret yapıp sigarasını yaktı. Bunu istiyor muydum neden karşımda beni ezen kadına iki tokat atıp “siktimse siktim nedir yani” diyemiyordum…

İçeriye girdiğimde Berk hemen fermuarımı açmış sikimi dışarıya çıkarıp o küçük ağzının içine almıştı. Kafasını tutup onu kasıklarımda ileri geri hareket ettirirken sarı peruğu ile ablasını hatırlatan bu küçük ibne yarağa hasret kalmış gibi emiyordu. Taşaklarımı dili ile okşuyor sikimin başını dudaklarının arasında yok ediyor, gırtlağına kadar değdiriyor, bademciklerini bile siktiriyordu. Bense hala içerdeki o bakışları düşünüyordum. İçerde miydi acaba hala yoksa…arkamda beliren gölge ..bir his..karşımdaki aynadan baktığımda içeriye korkarak uzanmış bir kafa..hayır kimse yok..Küçük ibnenin ağzına daha sert giriyordum artık derin gırtlak dedikleri şey…arkamı dönüp iyice baktım kimse yoktu merak bile etmemişti bu kadar mı değersizdim bu kadının gözünde istediklerine ulaşacağı bir av gibi, daha da sertleştim kafasından tuttuğum küçük ibneden alıyordum hırsımı sikimi durmadan sokup çekiyor boğazına değin sert darbelerle indiriyordum minik ibne ara sıra siki çıkarıp nefes alıyor, ağzındaki tükürükler yerlere damlıyordu ..

– Yavaş öldüreceksin çocuğu..

Onun sesiydi bu, arkamdan usulca geçip karşıdaki divana oturmuştu. Eteği ile önümde duran ağzındaki sikle ablasına bakan oğlan biraz utanmış gözlerini kaçırmış olsa da

– Devam edin…hadi..
– Şey abla..
– Hadi ama…

Yapacak bir şey kalmamıştı madem devam etmemi istiyordu. Öyle ise o ibne kardeşini nasıl siktiğimi görmesi gerekirdi, sikim demir gibi olmuştu. Sanki çelik bir kılıç gibi sertleşen sikimi ağzından çekip eteğini topladığım gibi yüzü ablasına dönük bir şekilde kucağıma aldım ibneyi…

Kilodunu kenara çeker çekmez yarağımı göt deliğine nişanlayıp zaten minyon olan berk’e sertçe girdim amacım yüzündeki acıyı ablasının görmesi idi. Hızlıca bastığım yarak Berk’in acı ile inlemesine sebep olmuş bununla da yetinmemiş minik ibneyi kucağımda parçalarcasına sikmeye başlamıştım. Minik götü iri ellerimin arasında piston gibi inip kalkıyordu yarağımın üzerine hafifce yana çevrilip baktığımda gözleri ile bana bakıyordu Cansu, sigarasını yakmış biraz da sırıtarak erkek kardeşinin bir yarağın üzerinde hoplatılmasına..hala gözlerinde o derin insanı kuşkuda bırakan ifade..

Artık ayaklarını dizlerimin üzerine alarak ablasının gözleri önünde ufacık siki ile götünü siktiren Berk inlemeye başlamıştı duracak gibi değildim götüne şaplaklar indiriyor canının yanmasını istiyor ablasının bunu çığlıklarla hissetmesini istiyordum. Bazen belinden tutuyor geçiriyor üzerimde çeviriyordum…Berk’in artık iyice küçülen siki bir pervane gibi sert vuruşların karşılığında sallanıyordu

– Ablam sen bu şeyle olsan olsan ibne olurmuşsun zaten…

Onu duyacak durumda değildim..üzerimden indirdiğim berk’i koltuğa domaltmış sertçe basmış onu yere yüzünü eğmiş o küçük parlak götünü kasımlarıma bastırmıştım diledikçe inliyor öne atılıyordu ama ne çare ki kollarımın arasında bir kuştan beter bir şekilde çırpınıyordu, acıyor…diyordu arada ama ne ben ne de bana sırıtarak bakan ablası bununla ilgilenmiyordu.

Demek kardeşini sikmemi istiyordu ha! Bütün gücümle sertçe vuruyordum. Artık iş sex olmaktan çıkmış hayvani bir arzunun kamçıladığı şeye dönüşmüştü minik götlü ibne ise bu durumda günah keçisi idi çünkü artık ağlamaya başlamış, çığlıkları odanın içinde dönüp duruyor bense hiç ara vermeden kah belinden tutup onu kendime çekiyor kah omuzlarından tutup hırsla köklüyordum…

İçine boşaldığım an Cansu ile göz göze geldik….sikimi taze ve ufak götten çıkardığımda bir miktar kan vardı Berk’in yüzünde ise göz yaşı..Berk banyoya doğru yol aldığında ben ve Cansu odanın içerisinde kalmıştık

– Çok mu hırslandın sen, dağıttın resmen çocuğu..

Bütün sinirim tepeme toplanmış artık bu oyuna bir son vermenin zamanı gelmişti.

– Evet, orospu senin yüzünden
– Bak sen şu götçüye…Ne yaptım ben
– Ne yaptığını gayet iyi biliyorsun derdin ne senin ha derdin ne dominatlıkmı para mı ne
– Bak anlamışsın işte, bu güne kadar ezildiğim yeter hep sessiz sakin bir insan olageldim ama artık sizin sırrınıza ortak olduğuma göre ben de bu dünyanın içinde bu yaptıklarını fitil fitil burnunuzdan getireceğim..
– O ne demek
– Benim kölem olacaksınız..
– Ne kölesi sikerim seni de ibne kardeşini de..sen siktir git kardeşini köle yap…
– Sen zaten benim kölemsin… Berk’i sikerken bakışların ve o günlükte Berk’in bana olan hayranlığından söz etmesi…
– Demek bu yüzden..
– Evet oldukça …köle dediğim şey sizi kırbaçlayacak değilim ama…bu bana zevk veriyor seni süründürmüş olmak..Minik ibne ise öyle değil tabi o tam bir köle olacak. Artık eski Cansu yok!

Berk içeri girmişti, biraz topallıyordu sanki

– Oh dağılmış arkam resmen…
– İyi sikti bence de…
– Seni de sikerim Cansu..
– Hahaha şimdilik taze götle idare et diyeceğim ama baksana onu da ne hale getirdin, neyse gelelim şu şartlara..

Geceyi noktalamıştık. Şartlarını bize anlatmış ve savaş şimdilik anlaşmalı bir çıkar meselesine dönüşmüştü onun avucunda birisi ibne olmak üzere iki erkek, benim ise siktiğim bir göt ve sikmeyi istediğim bir kadın..ibne mi? onun derdi malum.

Onları evlerine bıraktığımda ön koltukta oturan Cansu bir anda ellerini pantalonumun üzerine atıp sikimi kavramış ve bırakmıştı o esnada gözlerini gözlerime dikmiş bu birkaç saniyelik şey bile sertleşmeme yetmişti.

– Orospu..
– Ahahahah yarın görüşürüz patron…

Böyleydi işte, iş yerinde birlikte çalışıyorduk kontrol Cansu’da idi işyerinin bütün işlerine hakim olan Cansu, kardeşini bir köle gibi kullanıyordu artık bana karşı da eskisi gibi sert değildi bazen mutfakta elimi kalçalarına atmama ses çıkarmıyor bazen memelerini avuçlamama müsaade ediyor ama çok ileri gitmeme izin vermiyordu. Alıştığımız bu durum ilginç bambaşka bir hal almıştı. Berk işyerinde bir kadın gibi her işe koşturuyor yerleri siliyor ablası ise ona hakaretler yağdırıyordu. Ona ibne, götveren, orospu diyordu bana ise o kadar bulaşmasa da ezmek istediği şey kardeşi olup çıkmıştı

O gün büroda yalnızdık..

– Neden ona bu kadar çok eziyet ediyorsun..
– Hoşuna gidiyor ibnenin, görmüyor musun tam kadın olup çıktı..
– Sen de erkek..
– Evet..
– Ama neden..
– Boş ver dedim ya benim yıllarım sinip bir köşede beklemekle geçti. Hatta evliliğim bile salağın tekine verdiler beni şimdi anlıyorum ki yatakta da beceriksizin tekiymiş. Boşanmak şu bu nasıl zor oldu hep çevrem yüzünden iyice pısırık olup çıktım..Yalnız bu ibnenin günlüğünü okuyana kadar..
– Benimle ilgili olan kısmı mı
– Yok, uzundur saklı saklı okuyordum yani Berk’in ibne olduğunu biliyordum siktirecek yer aramıyordu o ayrı ama bir şekilde onu tam bir ibne haline getirdin..En başından beri biliyordum her şeyi ve Berk’in içindeki o kadınsal uyanış beni mest etti ve..bu oyun ya da adına ne dersen beni rahatlatıyor..
– Peki ya ben?
– Önceleri sana kızgındım çünkü Berk’in bir ergenlik sancısı yaşadığını düşünüyordum..Ve senin bunu kullanıp onu beceren bir oğlancı olduğunu. Ama şimdi Berk’in kadınsal duygularının kendi içinden geldiğini görüyorum, yapacak bir şey yok buna sen olmasan birgün nasılsa birisine deldirecekti..
– Anladım..
– Ve merak ediyorsun değil mi sana neden siktirmediği mi
– Aslında…
– Aslında şu bu oyuna ortak olmuş birisi olarak dul ve ateşli bir kadın olarak şimdiye çoktan beni de kardeşim gibi altına alıp sikmen gerekiyordu. Biliyor musun bunu yapacaksın bir gün hem de istediğin kadar ama şuan değil, sadece okşamakla yetin …
– Neden şimdi değil..
– Kocam olacak adam ile seni kıyaslayınca görüyorum ki sağlam bir sikin ve vahşi bir yanın var bunu kullanacağım biraz daha doğrusu planlarım var tıpkı Berk’i gözümün önünde sike sike ağlatman gibi ağlatmanı istediğim kadınlar..
– Yani..
– Yanisi şu intikam aracım olacaksın…ben de bunun karşılığında seni ödüllendireceğim…
– Kim bunlar..
– Zamanı gelince…

Oturduğu koltuktan ayağa kalkıp masama geldi..yavaşça ellerimi tutup eteğinin altından götüne attı..okşuyordum..eteğini sıyırıp güzel bacaklarını öpmemi sağladı…kaçamak bakışlarla baktığım amı düz biçimli minik bir mağaranın girişi gibiydi..

Elimi yavaşça indirdi..

– Eğer sabırlı olmazsan beni zorla sikebilirsin bu da her şeyin bitmesi demek olur sana karşı koyamam ama bana yardım edersen hep sana amlar…siktiririm hem de kendimi …
– Anlaştık..
– Tabi arada okşayabilirsin patron…
– Asıl patron sensin..
– Hhahahahah…

Odam da yalnız kalınca söylediklerini düşündüm..mesai saati bitmek üzereydi tam o esnada bir bağırtı koptu..Cansu’nun sesi iyi bu ne olduğuna bakmak için odamdan çıktığımda kulağından tuttuğu Berk’e bağırıyordu yerdeki cam kırıkları ile belli ki bardak kırmıştı Berk önemsemedim ama bir anda
– Gel buraya seni beceriksiz orospu çocuğu…diyerek onu içeri çekmişti ne oluyordu az sonra Berk boynunda bir tasma dört ayak üzerinde çıplak ve ellerinde deri bilekliklerle geridönü…tasmanın ucundan tutan Cansu onu mutfak parkesindeki lekeleri yalattırıyordu..hemde bir köpek gibi şaşkın şaşkın yüzüne baktığımı görünce
– Seviyor bunu orospu çocuğu dedi değil mi lan ibne köpek
– Evet…
– Gel

Yanına sokulduğumda.
-Dört ayak üstünde bekle köpek dedi..

Sonra fermuarımı açıp bana masturbasyon çektirmeye başladı bense elimi onun götüne atmış okşarken..kulağımı boynumu ufak ufak öpüyor beni azdırıyordu Cansu’nun ellerinde olmak bana müthiş keyifli geliyor önümde tasması ile duran ibne ise ağzını açıp bekliyordu

Ellerime götünü daha da bastıran Cansu kulağıma..
– Hadi bebeğim..hadi akıt ağzına bu minik ibnenin o okşadığın her şeyi sana vereceğim ama şimdi akıt bu yavşağın ağzına…

Daha fazla dayanamadım…ağzına doğru eğidiği sikim bir anda boşalmış Minik ibnenin ağzı döl içinde kalmıştı ama ağzını kapatmıyordu Cansu son damlasına kadar sağdığı sikimi eğilip ağzına aldığında şok yaşamıştım bu on saniye kadar sürmüş kocaman bir öpücük kondurup geri yerine koymuştu..sikimi temizlemişti. Berk ise ağzında döllerim ile öylece duruyordu…Cansu ağzından okkalı bir tükürük bırakıp kapat şimdi ağzını köpek ve yut. Sonra siktir git giyin dedi..

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Komşumun 16 Yaşındaki Oğluna Siktirdim!

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Komşumun 16 Yaşındaki Oğluna Siktirdim!
Ben şu an 28 yaşında ve evli bir kadınım. Eşimle aramız gayet iyidir, cinsel yönden de bir sorunumuz yok. Güzel birisi olduğumu çocukluğumdan beri etrafımdaki herkesten duyarım. Daha o zamanlar etrafımdaki birçok kişiden, “Çok canlar yakacak bu kız!” dendiğini duyardım ve çok hoşuma giderdi. Ama erkeklerin benden daha bu kadar erken hoşlanmaya başlayacağı aklıma gelmezdi.

Çok zengin olmayan bir ailem vardı. İzmir’de ‘Kenar mahalle’ tabir edilen bir muhitte yaşıyorduk. Ben 16 yaşıma yeni girdiğimde, sokağımızda yaşıtım sayılabilecek çok kimse yoktu. Genellikle benden birkaç yaş daha büyük çocuklar vardı. Zamanla onlarla oynamaya ve arkadaşlık etmeye başlamıştım.
Annem babam çalıştığı için geç saatlerde eve dönerlerdi ve ben evde yalnız kalırdım. Evde oturmaktan çok sıkıldığım için de, geç saatlere kadar sokakta oyun oynardım. O saatlerde sokaktaki diğer çocuklar genelde evlerinde olurlar, daha büyük çocuklar, genelde de ‘Abi’ dediğim erkekler kalırdı sokakta.
Yine böyle bir gün bu abilerle sokakta saklambaç oynarken, sokağımızdaki bir evin bahçesine saklandım ve beklemeye başladım. Farkında olmadığım şeyse Soner abinin de aynı bahçede saklanıyor olmasıydı. Ben onu farketmemiştim, ama o beni görmüş, sessizce bana seslendi,
“Merve! Napıyorsun orda? Yakalanacağız şimdi, gel buraya!” diye. Ben de yanına gittim. Gerçekten de Soner abi iyi bir yerde saklanıyordu… Yanına gittiğimde ikimizin anca sığabileceği bir yer olduğunu fark ettim ve yanına sıkıştım. Bana,
“Napıyorsun sen burda? Başka yer mi yok saklanacak?” dedi. Ben de,
“Nerden bileyim senin burda olacağını Soner abi?” dedim ve ikimiz de sustuk. Yan yana öyle otururken, oyundaki ebenin yanımıza yaklaşıp bizi bulmaya çalıştığını gördük ve biraz daha birbirimize yaklaşarak gizlenmeye çalıştık. Fakat bu arada Soner abinin elinin üstüne oturmuştum, birden irkildim, ama yakalanmamak için ses çıkaramadım. Aynı şekilde Soner abi de şaşırmıştı, ama ses çıkarmıyordu. O gün de altımda incecik bir şort vardı ve eli tam amımın altındaydı.
İçim bir tuhaf oldu birden ve kalkmaya çalıştım. Tam elinin üstünden kalkmıştım ki, ebe arkasını döndü bizim tarafa bakmaya başladı ve ben aynı hızla tekrar Soner abinin elinin üstüne oturdum. İstemeyerek olmuştu, ama müthiş de hoşuma gitmişti. Birbirimize baka kaldık. Çok heyecanlanmıştım, sanırım o da öyleydi. Ebe uzaklaşınca,
“Pardon Soner abi!” dedim elinden kalktım.
“Önemli değil Merveciğim!” deyip elini çekti. O gün bir daha konuşmadık Soner abiyle ve annemlerin işten gelme saatinde ben oynamayı bırakıp eve gittim. Gece yatağıma girince o andaki aldığım zevk aklma gelmişti, o anları düşünürken, elim amımda uyumuşum.
Birkaç gün sonra yine aynı ekip saklambaç oynamaya karar verdik ve ben o günü anımsayıp yine aynı yere yöneldim. Aslında Soner abinin orda saklanacağını bildiğim için oraya gitmiştim. Tahminimde yanılmamışım, yine aynı yerdeydi.
“Soner abi, sen yine mi burdasın?” dedim ve yanına yaklaştım.
“Sus otur hemen yakalanmadan!” dedi. Ama heyecanlı bir hali vardı. Oyundaki ebe yine bize yaklaşmıştı ve biz birbirimize sokulmaya başladık. İçim yine kıpır kıpır olmuştu, ama bir şey yapmaya cesaretim yoktu. Soner abi birden,
“Bu böyle olmayacak, yakalanacağız! Biraz daha yaklaş!” dedi.
Biraz daha sokuldum ona. Teninin kokusu beni heyecanlandırıyordu, ama geçen sefer eline oturmam daha heyecanlıydı. “Soner abi, istersen kucağına oturayım, o zaman göremez bizi!” dedim ve kucağına oturdum.
Bu hareketime çok şaşırmıştı, ama bir şey demedi… Soner abinin kucağında otururken popomun altında bir hareketlenme hissettim. Sanırım o da etkilenmiş ve siki sertleşmeye başlamış, popomu zorluyordu. Harika bir histi bu. Benden yaşça büyük bir erkeğin sikini popomda hissediyordum ve çok sertti. Sikini amımda da hissetmek istedim ve biraz öne eğilip popomu hafif kaldırarak kucağına iyice yerleştim. Başarmıştım, amım tamda sikinin üstündeydi. O da,
“Kıpırdama Merve, yerimiz belli olacak!” falan deyip, beni kendine doğru çekiştiriyordu. Tabi bu bahaneydi, beni hareket ettirip, sikinin üstünde gidip gelmemi sağlıyordu. Ve bu da beni delirtiyordu. Bir süre böyle devam ettikten sonra amım karıncalanmaya ve gözlerim kaymaya başladı. Soner abinin sikine sürtünerek orgazm oluyordum. Kendime geldiğimde zorda olsa kalktım kucağından. Soner abi,
“Dur kız, nereye? Yakalanıcağız!” dedi. Demek ki o halen sürtünmeye devam etmek istiyordu, ama nedense ben devam etmek istemedim ve
“Soner abi, hadi gel başka yere saklanalım!” dedim. Soner abi ise (herhalde kalkan sikini göreceğimi düşündüğü için olsa gerek),
“Yok, sen git, ben burdayım!” dedi.
“Tamam!” deyip yanından ayrıldım. O gece amım hep ıslaktı ve yine yatağımda yatarken Soner abiyle yaptıklarımı düşünüp, amımla oynayarak uyudum. Ertesi gün öğlen sıcağı olmasına rağmen sokağa çıktım. Sokakta kimsecikler yoktu. Öylesine boş boş dolanırken, Soner abinin,
“Şşşşt, napıyorsun bu sıcakta kız?” demesiyle o yöne baktım. Evlerinin balkonundan sesleniyordu bana.
“Soner abi sıkıldım, öylesine dolanıyorum!” dedim. O da,
“Gel istersen oturalım, dışarısı çok sıcak!” dedi. Ben de,
“Yok ya boşver!” dedim. Aslında gitmek istiyordum, ama annesi evdeyken gitmem yanlış olurdu.
“Gel hadi gel, hem ben de sıkılıyorum, evde kimse de yok, sıkıntıdan patlıyorum!” dedi. Evde kimsenin olmadığını duyunca, “Peki geliyorum o zaman, aç kapıyı!” dedim ve kapıya doğru gittim. Kapıyı açtığında altında ince bir şort, üstünde de bir tişört vardı. Bende ise penye bir etek ve üstümde body. Etek çok kısa değildi, sokakta oynarken açılmasın diye uzun etek giyerdim. İçeri girdim.
“Bir şey içer misin, soğuk kola var!” dedi.
“Olur!” dedim.
Kola getirip, oturup TV izlemeye başladık. TV karşısındaki 3’lü koltukta oturuyorduk, birimiz bir köşede, diğerimiz öbür köşede, aramızda bir kişilik boşluk vardı… Bana,
“İstersen uzat ayağını, rahat otur!” falan dedi. Uzattım ayağımı, ama o şekilde de sığmadık, ayaklarım uzun gelmişti. “Kucağıma uzat istersen!” dedi ve ayaklarımı alıp kucağına çekti. O anda ayağımın altında sikini hissettim. Ne çok sert, ne de yumuşaktı. Hiç bozuntuya vermemiştim, TV izlemeye devam ediyorduk. O anda içimdeki ses ayaklarınla sikine dokun diyordu. Ayaklarımı hafif hafif oynatmaya başladım. Az önce yarı sert olan siki, yavaş yavaş sertleşmeye başlamıştı. Ne yapıyordum ben böyle? Soner abinin evinde, resmen onun sikini ayağımla okşuyordum. Bunu yaptığıma inanamıyordum. Birden ayaklarımı çekip,
“Aay belim ağrıdı, oturayım biraz!” dedim.
Kalktığımda yan yana oturur vaziyete gelmiştik. Göz ucuyla baktığımda sikinin kalkık olduğu belli oluyordu. İçimde iyiden iyiye kıpırtılar başlamıştı. Ara ara gözlerimi çaktırmadan sertleşen sikine kaçırıyordum ve daha da istekleniyordum. Soner abi ise ne yapacağını bilemiyordu, sadece TV’ye bakıp duruyordu. İyice sessizleşmiştik ve az önceki o heyecan kalmamıştı… Ne yapayım diye düşünürken, ayağa kalkıp karşısına geçtim ve ayaklarına küçük bir tekme atıp, gülerek,
“Ne bu sessizlik bee?” dedim. O da gülerek,
“Yapma kız, kaldırma beni ayağa bak…” dedi. Ben de,
“Kalk, napabilceksin ki!” dedim. Amacım onu ayağa kaldırmaktı, ayaktayken sikinin şortunda nasıl göründüğünü merak ediyordum. Ama o da göreceğimi düşünerek kalkmıyordu. Yanına yaklaştım,
“Kalk hadi, erkeksen kalk!” dedim ve bir kere daha yavaşça vurup gülmeye başladım. O ise ısrarla,
“Git kızım uğraşma, bak…” falan diyordu.
Ben tekrar yanına yaklaşıp tekme atacakken, bu sefer benden hızlı davrandı ve ayağımı yakalayıp hafifçe çekti ve bıraktı. Koltuğun önüne, dizlerimin üstüne düştüm. Doğrulduğumda ise onun tam bacaklarının arasında dizüstünde oturur pozisyonda buldum kendimi. Bacakları aralıktı ve kısa şortunun önünden siki belli oluyordu… Yine bir sessizlik oldu, öylece kala kaldık. Sadece birbirimize bakıyorduk ki, ilk hamle ondan geldi, bacaklarını biraz daha açıp, beni arasına aldı ve gülerek,
“Yakaladım seni, artık kurtulamazsın!” dedi. Ben de,
“Bırak beni!” falan deyip, hem yalandan kurtulmaya çalışıyor, hemde çaktırmadan sikine bakmaya devam ediyordum. O ise,
“Hadi kurtul, hadi kurtul, kurtulamazsın ki!” falan diyordu. Böyle oynaşırken, bacaklarıyla beni biraz daha kendine çekti. Artık sikine çok yakın duruyordum ve yine birbirimize bakıyorduk. Ben iyice ateşlenmiştim artık, içim çok tuhaftı, çok erkeksi bakıyordu bana, kendimden geçmeye başladım. Ve birden olan oldu, elimi aniden sikine uzattım ve avuçlayarak,
“Soner abiii, bu ne kadar sert olmuş böyle!” dedim ve sıkmaya başladım. O ise gözlerime bakarak,
“Hoşuna gitmedi mi? Hem geçen gün saklanırken ne kadar sert olduğunu anlamamışmıydın?” dedi.
“Evet farketmiştim!” dedim ve güldüm. Elim halen sikini avuçluyordu…
“Görmek istermisin? Hiç gördün mü?” dedi. Hayatımda hiç görmemiştim (ufak çocuklarınki hariç) ve bu soru beni iyice azdırmıştı.
“Ne yani, bana şeyini mi göstermek istiyorsun?” dedim.
“Neyimi?” diye sordu gülerek. Ben de gözlerinin içine bakarak,
“Sikini!” dedim.
“Sen de bana gösterceksen olur!” dedi. Gülerek,
“Neyi?” dedim. O da aynı gülümsemeyle,
“Amını!” diye cevap verdi. Birden ayağa kalktım, eteğimi yukarı kaldırdım ve külodumu yana sıyırıp,
“Çok istiyorsan al bak!” dedim ve amımı net bir şekilde ona yaklaştırdım. Heyecandan gözleri parlıyordu.
“Dokunabilirmiyim?” diyerek elini amıma uzattı. Ben de,
“Sadece dokunabilirsin, başka birşey yapmak yok!” dedim. Kabul edercesine başını salladı ve usul usul amıma dokunmaya başladı. Kendimden geçmiştim, bir erkeğin amıma dokunması beni delirtmişti. Parmakları klitorisimi okşarken, dayanamadım,
“Ohhhh Soner abi, çok güzel dokunuyorsun!!!” dedim. O da,
“Harika bir amın var Merve! Süpersin!” diye karşılık verdi.
Kalbim sanki amımda atıyordu, artık dayanamıyordum dokunuşlarına, ona belli etmemeye çalışarak orgazm oldum. Artık buna bir dur demem gerekiyordu, yoksa kötü şeyler olacaktı… Birden kendimi çektim ve
“Sıra sende, hadi aç bakalım sikini!” dedim.
Yine dizlerimin üstüne çöktüm bacaklarının arasına ve onu izlemeye başladım. Yavaş yavaş sikini dışarı çıkardığında neredeyse aklım da çıkıyordu. Bir sikin bu kadar kalın olacağını hiç düşünmemiştim. İlk kez görüyordum ve hayalimde canlandırdığım şeyler bundan daha kısa ve inceydi. Dilim tutulmuş şekilde sikine bakarken, “İstersen dokunabilirsin Merveciğim!” dedi. Ben de sanki bunu bekliyormuşum gibi, yavaşça elimi sikine götürdüm ve avuçlamaya başladım. Soner abi delirmişti sanki,
“Off Merve, süpersin, ohhhhh!” falan gibisinden sesler çıkarıyordu ve bu beni dahada azdırıyordu.
“Gel üstüme ters uzan da, aynı anda ben de senin amına dokunayım!” dediğinde, korkumdan olmaz deyiverdim. Aslında çok istiyordum, ama beni oracıkta sikmesinden korkuyordum.
“O zaman devam et nolursun, 31 çektir bana!” dedi. Hayatımda ilkkez duymuştum 31 çektirmeyi,
“O ne Soner abi?” dedim. O da sikini sıkıca kavramamı sağlayarak,
“İşte böyle aşağı yukarı elinle okşayacaksın!” dedi ve birazcık gösterip ellerini çekti. Ben devam ediyordum. “Harikasın Merveciğim, süpersin!” deyip duruyordu…
Seksle alakalı hiçbir deneyimi olmayan 16 yaşında bir kız olarak yaptığım şey hakkında hiç bir fikrim yoktu. O sırada sadece sikine ve altında sarkan taşaklarına bakıyordum. Öbür elimle de onları okşamaya başlamıştım ki, Soner abi birden,
“Ohhhh Merve devam et, süpersin canım, daha hızlı yap!” demeye ve inlemeye başladı. Dediklerini aynen uyguluyordum. Hızlı hızlı okşamaya ve Soner abiyi inletmeye devam ederken, Soner abi benden, (Sik beni Soner!) dememi istedi. Ben de onun zevk aldığını görerek,
“Sik beni Soner abiciğim, hadi sik beni!” demeye başladım ki, birden sikinden beyaz şampuana benzeyen bir sıvı fışkırmaya başladığında, hem korktum, hemde çok şaşırdım. Çünkü o ana kadar o fışkıran sıvının Sperm olduğundan haberim bile yoktu. Soner abi delirmiş gibi,
“Oohhhhh canım, tatlım, amını yerim senin!” gibi şeyler söylerken, ben şaşkın şaşkın 31 çektirmeye devam ediyordum. Az sonra sikinden gelen sıvılar bitmiş, artık Soner abi de kendine gelmişti. Bana,
“Harikaydın canım!” dediğinde, ben elime bulaşmış spermlere bakıyordum,
“Bu ne?” dedim.
“Onlar döl canım, erkekler boşaldığında siklerinden bu akar, kadının amına akarsa da çocuk olur!” dedi. Çok utanmıştım ve şaşkındım, hemen kalkıp lavaboya gittim, ellerimi yıkadım ve salonun kapısından Soner abiye,
“Benim gitmem lazım!” deyip, evden çıkıp, koşa koşa evime gittim.
İlerleyen günlerde bu olayları düşünürken içimde tahrik olma ve utanma duyguları herzaman birbirine karıştığı için, birdaha Soner abiye yaklaşamadım. Zaten birkaç ay sonrada o mahalleden taşındık ve onu birdaha hiç görmedim…

Ben evlenene kadar bundan başka hiç cinsel bir deneyimim olmadı, ama yıllarca masturbasyon malzemem hep Soner abiyle yaşadığım anlar oldu… Anlattıklarım yıllarca o anları düşünerek mastürbasyon yapmamı sağlamıştı. Aradan yıllar geçmesine rağmen o anları unutamıyor ve inanılmaz zevkler alıyordum. Geçen bu zaman sürecinde aklıma takılan bir başka konu da, Soner abinin benimle ilgili hisleriydi. O kendisinden 5 yaş küçük ve cinsel deneyimi olmayan bir kıza mastürbasyon yaptırırken ne kadar zevk almıştı acaba? Yıllarca hep bunu merak ederek yaşadım.
Artık evli bir kadındım ve hayatımda bazı sorumluluklar vardı. Kocamla çok mutluydum, her ne kadar bazı geceler yataktaki erkeğin Soner abi olduğunu düşlesem de, kocamla evli olmak harika bir şeydi.Evliliğimizin ilk 2 senesi maddi zorluklarla geçti. Kirada geçen zorlu 2 yılın ardından, kocamın ailesinin de desteğiyle bir ev aldık ve taşındık. Güzel bir evdi. Çocukluğumun ve evliliğimin ilk 2 yılının geçtiği yoksul semtlerden kurtulmuş, daha lüx bir semte, İzmir’in denizle iç içe güzel semti Küçükyalı’ya taşınmıştık. Evimizin balkonundan görünen güzel körfez manzarası ve sabahları içimizi açan deniz kokusuyla, kocamla günlerimiz mutluluk içinde geçiyordu.

Komşuluğun olmadığı bir yerde yaşamak, benim gibi insanların iç içe olduğu kenar semtlerde büyümüş bir kadın için biraz garipti belki, ama yine de hayatımdan memnundum. Komşusuzluktan sıkılmışken, apartmana giriş çıkışlarda selamlaştığım Eda hanım adındaki, benden 10 yaş büyük bir bayan içimi ısıtıyor, beni yaşadığım eve daha da bağlıyordu.
Güler yüzlü, sevecen bir hanımdı ve onla sohbet etmek hoşuma gidiyordu. Defalarca birbirimizi davet etmemize rağmen, bir türlü gelip gitmek kısmet olmamıştı. Bu durum benim evde yumurtanın kalmadığı bir gün, Eda hanımdan ödünç yumurta almaya gitmemle son buldu. Bir kat altımızdaki evlerinin kapısına giderek kapıyı çaldım. Sanırım evde kimse yoktu, çünkü kapı açılmamıştı. Tam tekrar eve çıkıyordum ki, kapının tıkırtısıyla arkamı döndüm…
Kapı açıldığında biraz şaşkındım, çünkü kapıyı (sonradan 16 yaşına yeni girdiğini öğrendiğim) Serhat açtı ve
“Buyrun?” dedi tebessümle.
“Merhaba, Eda hanıma bakmıştım ben ama…” dedim.
“Annem evde yok abla, markete kadar gitti, birazdan gelir!” dedi. Ben de,
“Tamam canım, ben üst komşunuzum, yeni taşındık, adım Merve, daha sonra uğrarım, tekrar teşekkürler!” dedim.
“Oldu abla, söylerim anneme!” dedi ve kapıyı kapattı.
Güler yüzlü, kendince yakışıklı bir çocuktu Serhat, ilk görüşte kanım kaynamış, sevmiştim keratayı. Eve geldiğimde aklımda markete gidip yumurta ve diğer ihtiyaçlarımı almak vardı. Üstüme bir şeyler giyip gideyim diye düşünürken, kapım çaldı. Kapıya koşup baktığımda, kapıdaki Eda hanımdı. Dışarı çıkmak için hazırlandığımdan altım giyinik olmasına rağmen üstümde sütyenimle geziyordum,
“Bir saniye!” diye seslenip, kapıdan göğüslerim görünmeyecek şekilde sadece başımı çıkararak, “Pardon Eda hanım, giyiniyordum da, üstüm çıplak… Gelin siz, buyurun!” dedim. Eda hanım gülümseyerek,
“Önemli değil… Bana gelmişsiniz, Serhat söyledi.” dedi.
“Evet evde yumurtam bitmişti de, o yüzden rahatsız etmiştim. Ama şimdi ben de markete çıkmak için giyiniyordum.” dedim.
“Aaa, lafı mı olur canım, komşuyuz şurda, ben getireyim hemen, hem market kapanmıştır artık, boşuna gidersin!” dedi. Aslında gerçekten de saat geç olmuştu, market akşamları saat 8.30 – 9 gibi kapanıyordu.
“Peki o zaman, sağolun, ama olmadı böyle…” dedim. “Önemli değil, ben getiririm birazdan!” deyip aşağı kata yöneldi. Ben de kapıyı tam kapatmadan, üstüme birşey geçirmek için odama geçiyordum ki, odama girer girmez, Eda hanım koşar adım kapıya gelmişti bile, kapıyı tıklattı. Ben de,
“Buyur buyur, kapı açık!” diyerek yine sütyenimle odamdan çıktım. Ama birden şok geçirmiştim. Çünkü gelen Serhat idi ve beni sütyenimle göğüsler fora bir şekilde görmüştü. Birden, “Ayy pardon!” diyerek, ikimiz de özür diledik ve ben odama kaçtım. Serhat da kafasını öbür tarafa çevirerek beklemeye başladı… Hemen elime ilk geçen Body’yi üstüme geçirip dışarı çıktım. Serhat hemen,
“Özür dilerim abla, sen gel içeri deyince ben de girmiş bulundum, annem yumurta yolladı!” deyip yumurtaları uzattı.
“Asıl ben özür dilerim ablacığım, annen sandım seni!” dedim. Serhat ta tekrar,
“Pardon abla!” deyip, geldiği gibi yine koşar adım evine gitti. O yaştaki çocuğa resmen göğüs şovu yapmıştım elimde olmadan. Ama benim üzüldüğüm konu o değil, çocuğu utandırmış olmamın verdiği burukluktu. Aradan geçen zamanla, Eda hanımla samimiyetimiz ilerlemiş, artık ona abla diye hitap etmeye başlamıştım. Eda ablanın kocası genç yaşta vefat etmişti ve oğlu Serhatla yaşıyorlardı. Eda abla bir muhasebecinin yanında çalışıyordu. Serhat ise Liseye gidiyordu.
Okul tatil olduğu için Serhat evde yalnız kalıyor ve babasının erken vefatı sebebiyle, insanlarla fazla konuşmayan, içine kapalı bir genç olarak zamanını geçiriyordu. Anlayacağınız çok az arkadaşı vardı ve tek başına bilgisayar başında zaman geçiriyordu.
Eda ablayla artık samimiyetimiz ilerlediği için, bana, bazı günler o yokken evine gidip Serhat’a yiyecek bir şeyler hazırlayabilir miyim diye sormuştu. Ben de,
“Olur abla, ne olacak elime mi yapışacak!” diye kabul etmiştim. Ertesi gün öğlen alt kata inip Serhat’a birşeyler hazırlamak kapıyı çaldım. Serhat açtı kapıyı,
“Merhaba Merve abla, gel buyur, yemek işi sana kaldı ha, annem söyledi, zahmet olacak!” dedi. Ben de,
“Yok canım olur mu öyle şey!” deyip içeri girdim.
“Ne istersin? Ne hazırlayım sana?” dedim. Kıymalı makarnaya bayılırmış, yapmak için mutfağa girdim ve
“Sen bak işine, ben hazırlarım!” dedim. Serhat teşekkür edip odasına gitti. Yemeği hazırlamıştım. Serhat’a seslendim,
“Serhatçığım makarna hazır, istediğinde yiyebilirsin, ben çıkıyorum eve!” dedim. Ama içerden cevap gelmedi.
“Serhat?” diye ikinci seslenmem de karşılıksız kalınca, usulca yarım açık olan kapısından içeri baktım.
Serhat yatağına uzanmış, gözleri kapalı, kulağında kulaklıkla müzik dinliyordu. Üstündeki kolsuz tişörtten, yaşına göre kaslı kolları ve altındaki şorttan belli olan önündeki kabarıklık, yıllar önce Soner abiyle yaşadığım günleri aklıma getirmişti ve içim bir hoş olmuştu birden. Ses çıkarmadan bir süre izledim ve sonra kapıdan içeri bir adım girip, biraz daha yüksek bir sesle, “Serhattt!!!” diye seslendim. Bu kez duydu ve
“Merve abla kusura bakma müzik dinliyordum!” deyip ayağa kalktı. Kalkmaz olaydı, ayağa kalkmasıyla birlikte, önünde, şortundan dışarı çıkmak istercesine duran o kabarık yarağı gözüme çarptı ve beni mahvetti.
Gerçekten de Serhat’ın yarağı çok büyük görünüyordu. Yıllardır kocamla çok mutluydum, seks hayatımız da harikaydı, ama Serhatın yarağı aklıma Soner abinin yarağını getirmişti ve çok tahrik olmuştum…

Yanıma gelerek teşekkür etti ve beni kapıya kadar yolcu etti. Eve döndüğümde içimde yıllar öncesinden kalan Soner abinin yarağının görüntüsü vardı. Ve amım sırılsıklam olmuştu. Hemen odama geçip, Soner abinin yarağını düşünerek, amımı okşamaya başladım.
Hayalimde o koltuğun üstünde oturuyor, ben de yarağını yalayarak ağzıma alıyorum, emiyorum ve o da ağzıma, yüzüme, boynuma ve göğüslerime boşalıp bana sperm banyosu yaptırıyordu. Ama bu kez farklıydı, çünkü hayalimdeki yarak Soner abinindi, ama yüz Serhat’ın yüzü olmuştu birden. Ve bu beni daha da tahrik ediyordu.
Hayalimdeki Soner abi modelinin yerini Serhat aldı, artık onun sikini yaladığımı hayal etmeye başladım ve hayalimde onun yüzüme boşalmasıyla, ben de sessiz sessiz,
“Serhat sik beni! Sik beni Serhat!” diye diye boşaldım. Kendime geldiğimde bu düşündüklerimden utanmıştım, ne de olsa artık evli barklı bir kadındım ve bu tür şeyler çocukluğumda kalmıştı. Artık kocamdan başka bir erkek düşünemezdim ve bunu küçük bir kaçamak kabul ederek duşa girdim.
Aradan birkaç gün geçmişti ve ben tekrar yemek hazırlamak için Eda ablanın evine indim. Serhat açtı kapıyı ve buyur etti, sonra her zamanki gibi odasına geçti ve ben mutfakta yiyecek bir şeyler hazırladım. Bir ara Serhat’ı mutfağın kapısında gördüm. Gülümsedim ve
“Ne dikiliyorsun orda?” dedim. O da gülümseyerek,
“Hiiç… Seni izliyorum… Çok güzel kokular geliyor, ne pişiriyorsun?” dedi.
“Tavuk sote yapıyorum!” dedim. Gelip tavaya baktı ve
“Oooo gerçekten harika kokuyor!” dedi.
Ama bu sırada arkamdan bana oldukça yaklaşmıştı ve sanki benim kokumdan bahsediyor, benim kokumu içine çekiyordu. Bu beni heyecanlandırmıştı ve aklıma evde yaptığım mastürbasyon geldi. Serhat tavaya bakarken,
“Çok güzel kokuyor, nefissss!” deyip biraz daha yaklaştı ve az da olsa popoma dokundu. Ben artık iyice ıslanmıştım. Acaba bilerek mi yapıyor diye düşünürken,
“Abla ben duşa girsem ayıp olurmu?” dedi.
“Yok ablacığım, neden ayıp olsun, bak işine!” diyebildim sadece.
Banyodan su sesi gelmeye başlamıştı. Ama ben hiçte iyi değildim, içimden bir ses gidip Serhat’ı röntgenlememi söylüyordu. İçimden sanki bir orospu konuşuyordu, (Serhat’ın yarağını merak etmiyormusun? Git ve bak!) diyordu.
Daha fazla dayanamayıp banyonun kapısına gittim, anahtar deliğinden baktım ve tam karşımda, duşun altında 31 çeken Serhat’ı gördüm. Yarağı kocamandı ve hızlı bir şekilde okşuyordu. Bir anda amım sırılsıklam olmuştu, adeta şelale gibi akıyordu sularım. Dayanamadım ve delikten bakarken amımı okşamaya başladım. Altımda ince penye bir eşofman vardı. Sularımın eşofmanın önünü ıslatmasından korkuyordum ve biraz aşağı sıyırıp külodun üstünden okşamaya başladım. Serhat ta iyice hızlanmıştı. O anda içeri girip kendimi ona siktirmek için yanıyordum, ama cesaret edemiyordum buna.
Bu düşüncelerin arasında Serhat’in boşaldığını gördüm ve o anda kendime gelip hızlıca toparlandım ve mutfağa kaçtım. Serhat banyodan çıkmış ve odasına girmişti. Aklımda onla yatmak vardı sadece, kendimi zor tutuyordum. Serhat’a,
“Yemeğin hazır canım, ben çıkıyorum yukarı!” deyip, hemen kaçtım ordan. Eve geldim ve Serhat’in yarağını düşünerek matürbasyon yaptım, kendimi tatmin ettim.
Akşam üstü olmuştu, kocamın eve gelip beni sikmesi için sabırsızlanıyordum. Çünkü ancak kocamla bu azgınlığım üstümden gidecekti. Kocamı aradım ve
“Aşkım ne zaman geleceksin?” dedim. Ama aksilik bu ya,
“Hayatım bu gece biraz geç kalacağım, yetiştirmem gereken işler var!” dedi.
Umutlarım yıkılmıştı ve çaresiz geç saatte de olsa kocamın gelmesini bekleyecektim. Saat daha 6 idi ve kocam eve erken geldiğinde bile 9 da anca evde oluyordu. Yani bu gece saat 11-12’ye kadar kudurmaya devam edecektim. Ben de gece için hazırlanmaya karar verdim, bir duşa girdim ve vücudumdaki bütün kılları aldım.
Duştan çıkıp saçımı makyajımı yaptım ve kocamın sevdiği siyah şeffaf iç çamaşır takımımı giydim. Dantelli ve seksi bir takımdı, kocam beni böyle görünce deli gibi sikecekti. Üstüme de dizüstü eteğimi giydim ki, kapı çaldı. Saate baktım, 9.30 idi, kocam erken gelerek bana sürpriz yapmıştı. Üzerimde sütyenle kapıya koştum yine. Kapıyı bir santim açtım ve kocama,
“Bekle bir saniye, girme daha!” dedim. Ses gelmedi, bekliyordu. Eteğimi biraz yukarı çekerek arkam kapıya dönük koltuğun üstüne hafif domaldım. Kocamı sıyrılmış eteğimin altından görünen külotlu frikiğimle, kalçalarımla karşılıyordum. Çok seksi göründüğümden emindim ve şuh bir sesle,
“Gel tamam!” dedim… Bekledim… Bir saniye, beş saniye, on saniye… Ses yok… Hareket yok… Başımı çevirip kapıya baktığımda bir kez daha şok olmuştum, çünkü gelen yine Serhat idi. Çocuk içeri girmiş ve ne olduğunu anlamadan öylece donakalmıştı. Ben de şoktaydım. Bu Serhat’in evime ikinci gelişiydi ve beni yine yarı çıplak görüyordu. Ama bu kez farklıydı, çünkü ben de onu banyoda çıplak görmüştüm! Gözüm hemen sikine kaydı. Siki kalkmıştı ve dışarı çıkmak ister gibi şortunu zorluyordu.
“Pardon abla!” deyip kafasını öbür tarafa çevirdi.
Ben de en yakın odaya kaçtım. İyice delirmiştim, ben kendimi ona siktirmemek için zor dururken, o sürekli yarı çıplak yakalıyordu beni. Odanın kapısına yaklaştı ve
“Abla pardon yaa, yine kaza oldu! Annemden haberin varmı? Geç gelecekmiş te, yiyecek birşey var mı sende diye bakmaya gelmiştim!” dedi. Benden ses çıkmayınca, “Ama boşver abla, yemesem de olur, beklerim annemi…” dedi. Üzülmüştüm, sonuçta suç bendeydi, çocuk nerden bilsin onu kocam sandığımı.
“Bekle bekle!” dedim odadan çıktım, ellerimle göğüslerimi kapatıyordum. Onun ise siki halen sopa gibiydi. İçim iyice tuhaf oldu. O da bana bakıyordu. Güldüm ve
“Alıştın artık beni böyle görmeye haa?” dedim. Güldüğüm için o da rahatlamıştı ve gülümsedi. “Gel mutfağa bakalım!” dedim.
Artık tahrik olmamın da verdiği rahatlıkla ellerimi göğüslerimden çektim. Ama onun arkamdan popoma baktığını hissediyordum. İyice orospuluk damarlarım kabarmıştı, resmen istiyordum 16 yaşındaki çocuğu. Buz dolabının kapağını açtım ve eğildim. Önünde kısa eteğimden popomun göründüğünden emindim. Artık çok azmıştım, kafamı ona çevirip,
“Yemek istediğin özel bir şey var mı? Yoksa ben ne verirsem ona razı mısın?” dedim gülümseyerek. Heyecandan sesim boğuklaşmış, çatal çatal çıkıyordu. Bakışları çok farklıydı, bana yıllar önce benim Soner abiye baktığım gibi bakıyordu.
“Sen ne verirsen yerim Merve abla!” dedi, ama artık gülmüyordu.
“Gel beraber bakalım!” dedim. Yanıma yaklaştı. Ben halen eğilmiş bakıyordum. İyice yaklaştı ve artık tam arkamdaydı… Kendimi ona doğru götürdüm ve popomu sikine temas ettirdim ve başımı çevirip,
“Ooooo Serhat, ne değiyor bana öyle?” dedim seksi bir sesle. Birşey diyemedi çocukcağız. Popomu sikine biraz daha bastırarak, “Nekadar kalın, sopa mı?” dedim. Serhat fazla dayanamadı ve belimden kendine çekti, iyice yerleşti siki götüme ve “Hayır merve ablacığım, o benim şeyim!” dedi. İyice azmıştım ve
“Neyin Serhat? Söyle hadi!” dedim. Gözlerimde sikilmeye hazır bir bakışla ve seksi seksi söylüyordum bunu. Serhat delirmiş gibi bakıyordu ve
“Yarrağım Merve abla!” dedi. Gülümsedim,
“Ooo ne kadar sert o öyle! Peki nereye değiyor şu an farkında mısın?” dedim.
“Hayır Merve ablacığım, söyle nerene?” dedi. Sanki yıllar önce Soner abiyle yaşadığım an gibiydi her şey. Dönüp şortunu aşağıya sıyırırken aynı anda tüm vücudumla yaslandım onun genç irisi gövdesine… Aramızdan su sızmıyordu şimdi, taş gibi olmuş siki iyice baskı yapıyordu önüme… Gözlerine baktım ve
“Amcığıma değiyor canım!” dedim ve bir hamlede külodumu yana çekip, “Bak görüyor musun amcığımı? Yalamak istermisin? Hadi yala amcığımı!” dedim.
Serhat delirmişti, birden diz çöküp amıma yumuldu ve yalamaya başladı.
“Oohh Merve abla, çok tatlı amın!” diyordu ve beni delirtiyordu. Kocam için az önce hazırlayıp kaymak gibi yaptığım amımı şimdi 16 yaşında bir delikanlı yalıyor, zevkten zevke uçuruyordu…
İyice kendimden geçmiştim ve erkeğimi ayağa kaldırıp sikini okşamaya başladım. Sonra iyice kan hücum etmiş, zonklayan sikini kendime çektim, amıma sürüp başını ıslattım, artık içime girmeye hazırdı. Sırtım buzdolabına dayalı vaziyette, ayakta, bacağımın birini kaldırdım, sikinin başını amımın deliğine yerleştirip, “Hadi!” dedim. Ve Serhat içime girip çıkmaya başlamıştı. O kadar kalın ve sıcaktı ki, dayanamıyordum. Yaklaşık 4-5 dakika o şekilde amıma pompalayıp beni boşalttı. O daha boşalmadan,
“Yeter!” deyip ayağa kalktım ve “Şimdi sıra benim isteğimde!” dedim ve salona götürdüm, onu koltuğa oturttum.
Siki kocamandı ve önümdeydi. Yıllarca Soner abiye yaptığımı hayal ettiğim ve son zamanlarda aynı şeyi Serhat’a yapmak için delirdiğim şeydeydi sıra. Sikinin başını iştahla emip yalamaya başladım. Serhat delirmişti ve
“Oohhh, Merve ablamm benimm, karıcığımm benimmm!” deyip, saçımdan tutup ağzıma vermeye devam ediyordu. Ben de ona yıllar önce aynı Soner abiye dediğim gibi,
“Sik beni Serhat! Amımı, götümü, ağzımı, heryerimi sikkk erkeğimmm!” diye inliyordum….
Serhat daha fazla dayanamadı ve şiddetli bir biçimde ağzıma yüzüme fışkırtmaya başladı. Ağzımdan çenemden akan spermler göğüslerime doğru süzülüyordu ve ben halen Serhat’ın yarrağını yalamaya devam ediyordum. Serhat’i boşaltmıştım, şimdi ben de boşalmalıydım. Onu yatırdım koltuğa ve amımı ağzına dayayıp sürtünmeye başladım. Saniyeler içinde ikinci kez boşalıp orgazm oldum. Serhat’ın da ağzı yüzü amımın sularıyla yıkanmıştı… Hemen kalktım ve
“Birazdan kocam gelir, çabucak gitmen lazım aşkım!” deyip onu da kaldırdım ve dudaklarından öpüp evine yolladım…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Babamın Arkadaşı

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babamın Arkadaşı
Şu an 29 yaşımdayım, 7 sene önce yaşadığım ve ilk olan bu olayı sizlerle paylaşmaşmak istedim, üniversite tatile girmişti, önce izmire gidip oradaki arkadaşlarla kafa dağıttım gezdim tozdum, konu hep kızlardı tabiki 😉 22 yaşıma kadar bişiler yaşamıştım ama hep tam işte seks budur dediğim bi ilişkim olmamıştı. 2 Haftalığına 3 arkadaş İstanbula geçtik, ama tabiki öğrenci olduğumuzdan para sıkıntısı çekiyorduk, gezer tozar ve o gece kimin akrabasının evi müsaitse onlarda kalırdık, Arkadaşlarım izmire döndüler bende ankaraya dönecektim, ancak istanbulun tadını bırakmak istemiyordum, 2 gün daha gezip sonra dönerim diye düşündüm, Aileme bilgi vermek için aradım, babamda bir arkadaşının telefonunu verdi, herhangi bi sıkıntı olursa ara dedi, ilk günümde taksim beşiktaş yıldız heryeri gezdim, yoruldum cafeye oturdum, akşam için tek olduğumdan planım yoktu, aklıma babamın arkadaşı Necati amcayı aramak geldi, Daha önce ankarada 2-3 defa görüşmüştük ofiste, çok sevindi aradığıma, yalnız olup olmadığımı sordu, konuştuk, taksim girişten beni alacağını kaybolmamamı istedi, akşam 7 gibi arabası ile aldı beni, yemek yedik güzel bir restaurantta, eşide eşlik etti bize, kalacak yerim olup olmadığını sordu, şimdilik yok dedim, evlerinde misafir etmek istediler, kabul ettim, Ancak yemek boyunca eşi hilal hanımdan gözlerimi alamadım, 2 büyük rakı içmiştik, ben hilal hanımı dansa kaldırdım, alkolünde etkisiyle birbimize çok yakın ve samimi dans ediyorduk, bir yandan sohbet kızlara istanbula geldi, çok dikkatli olmamı söyledi, istanbul kızlarına karşı, ayakta severler seni dedi, bende şu anki gibimi dedim, gülüştük ve popomu sıktı, içimden tamam hilal hanımla bişiler yaşarız diye planlar kuruyordum. Restauranttan çıkıp eve geçtik, güzel bahçeli bir villada oturuyorlardı. 1 er kadeh viski içip sohbet ettik, hilal hanım üzerini değiştirip geldiğinde, kesin odama bu gece gelir ve sevişiriz diye düşündüm,
Beni misafir odasına yerleştirdiler, iyi uykular faslından sonra ışıklar teker teker söndü. aradan 10-15 dk geçtikten sonta bahçeden bağrışma sesleri geldi 1-2 dk. bende kalkıp alt salona gittim bişimi var acaba diye, kimse yoktu, camın kenarında Necati amca bornuzu üzerinde dışarı bakıyordu. Ne oldu diye sordum, bilmem göremedim bişi dedi, Uykum kaçtı dedi, 1 kadeh daha viski içelimmi dedi evet dedim, mutfaktaki bistroya oturduk bende altımda şort üzerim çıplak, Necati amcada saten bir bornoz vardı, Hoş çekici biriydi, atletik sayılır, kadehleri yudumlarken bar taburelerimizde yanyana oturuyorduk, bir ara offf dedi arkasına doğru gerindi, kasık aralarına kadar bornoz açılmıştı ve aletinin başı direk gözüme çarptı, mor renkte ve iri bir başı vardı, yüzümü diğer tarafa çevirdim. yorgunsan tutmayım yat istersen dedi ve boynuma sağ kolu ile hafifçe masaj yapar gibi yaptı, irkildim. Mor başlı aletini görmiş olmamın utangaçlığı ile ” ıı ıı ” dedim. bende yorgun değilim dedi ve bir anda dudaklarını boynumda hissettim, bişi diyemiyordum, cesaret aldı bundan bence ve devam etti boynumdan öpmeye, sol eli ilede göğüs uçlarımı sıkıyordu, 30 sn kadar öptü yaladı boynumu sonra elimi tutup sikine götürdü, benimkinden büyüktü, ve sertti, oynattı parmaklarımla sikini, ayağa kaltı arkama geçip parmaklarını emdirdi, sonra kaldırdı beni ve salondaki büyük banyoya götürdü, kapıyı kilitleyip ışığı söndürdü, ben bişi diyemiyordum, misafirdim, karşılık vermem gerek diye düşünüyordum, ama ilerisi olmaz diye düşündüm, şortumu indirip diz çkötü ve sikimi yalamaya başladı, çok güzeldi bu, kızlardan daha farklı bir zevk veriyordu yalarken, doğruldu, sikini elime verdi, başımdan tutarak aşağı bastırıp ağzıma dayadı, önce başını aldım ağzıma nefes alıp vermelerim hızlanmış ve hoşuma gitmeye başladı. başımdan bastırarak 10 dk yalattı ayakta bana, sonra küvetin yanında götürdü beni bir bacağımı yukarı kaldırıp deliğimi yaladı ve parmağıyla açmaya çalıştı ama çok dardı, 2 parmağını soktu ve inlemeye başlamıştım, deliğime krem sürüp sikini dayadı, artık zevk alıyor ve istiyordum, ama nasıl bi zevk alacağımı hiç bilmeyerek, başını soktuğunda bacaklarım kasıldı, vücudum titremeye ve inanılmaz bir acı hissi duydum, yavaşça girip çıkmaya başladı, 4-5 dk sonra bende acı yerine zevk almaya başlamıştım, beni yere doggy pozisyonunda yatırıp 10 dk daha devam etti ve belime boynuma boşaldı, çok tatlısın tşk ederim diyip üzerimden kalktı ve bende ses soluk yok, saten bornozunu giydi ve tam kapıdan çıkarken hilal hanım kapıda bizi görmüştü, ve ” yuhhh ” deyip yukarı odasına çıktı, ben 5 dk daha banyoda kalıp duş alıp odama gittim ve sabah hiç bişi olmamış gibi kahvaltı hazırlamışlardı ve ettik, ancak hiç konuşulmuyordu mecbur kalınmadıkça, Necati amca çıktı işe gitmek için, bende ondan sonra çıkıp ankaraya dönmeyi düşündüm, ancak hilal hanım herşeyi açıkladı bana, dün akşam restaurantta iddaaya girmişler benim için, kim sahip olur diye, Necati amca kazanmıştı, Tabi hilal hanım akşam 4 e kadar güzel bir muhabbetimiz oldu, onuda daha sonra anlatacağım, Sevgilerimle, Hep zevk içinde kalın….

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

ARKADASIMIN ANNESI 3

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

ARKADASIMIN ANNESI 3
derya ablacigimla seks bambaskaydi daha once hicbirseyden bu kadar zevk almamistim yaklasik 15 dakika git gel yaparak bosalmistim yanina uzandim canum biseyler icmek istedi mutfaga gittim buzlukta soda vardi onu icip giyindim saat sabah 5 civariydi hemen hastahaneye gittim yarin gelemeyecem dedim tamam dediler bende ordan serum sakinlestirici ve narkoz ilaci aldim hemen eve girdim derya abla uyuyordu biraktigim gibi yolda gelirken yaptiklarimi dusunup tahrik oluyordum carsafla ortmustum gitmeden carsafin altina girdim yuzunu bana dondurup dudaklarini emmeye basladim ufak goguslerini avucladim heryerini yaladim bolca emdim soksaydim cok rahat bosalacaktim ama once iyice azip sonra sokmak istedim once agzina vermeye calistim ama olmuyordu disleri kapaniyordu surekli sonra ayak ucuna gectim ayaklarini birlestirip hayatimda ilkdefa footjob yaptim cok iyiydi mukkemmel zevk aldim bu arada saat 6 bucuk civariydi sonra hafiften gozlerinin acildigini gordum hareketlerinden yavastan uyanacagini anlamistim ama nasil bir kaffayla uyanacagini tahmin edebiliyordum hemen ustune sutyen ve pijama elbiseyi giydirdim bende ustumu giyindim uzerini orttum 10 dakika sonra acti gozlerini hic anlamadigim biseyler sormaya basladi kelimeler anlasilmiyordu cevap vermenin annami yoktu zaten onumuzdeki yarim saatlik kisimda olanlarin yarisindan cogunu unutacakti biraz sevkat veriyim dedim basini oksadim ne oldu filan demeye basladi anne ve babasini unutmus gibiydi tuvalete gidmek istermisin dedim kafa salladi kalkamiyordu ben kaldiracaktim kolunun altindan kaldirdim kendime sardim yuz yuzeydik ama biraksam yigilacakti hafif uyanik oldugunda hersey daha heycanli adrenalinli oluyordu ayakta sarilmisken yuz yuzeydik boynunu kokluyordum tuvalete goturdum once donundan iceri elimi sokup vajinasinin ustunden hafif oksayip sonra indirdim donunu otturttum tuvalete idrarini yapiyordu yanaklarini pantolonun ustunden penisime dokunduruyordum ine tas gibiydi sonra uzerindekileri tamamen cikarip kuvete koydum o hafif ayik olacakti bende ona tuvaleti ustune yaptinyiycam seni dedim kafa salladi sicak suyla once biraz islattim sonra elime dus jelini aldim boynundan baslayarak goguslerine jeli surmeye basladim iyice sikiyordum daireler ciziyordum meme uclarinda arada bir bakip gozlerini kapatiyordu gobek kismida jelle hafif ovduktan sonra vajinasinin ustunden biraz ovdum orta parmagimi hafifce icine dogru soktum yarisini sadece sonra yan cevirdim kalcasini sikica sikarak bolca oksadim ve bacaklarini ayaklarinida jelledikten sonra duruladim guzelce sac kismini yikamadim kurutmak zor olmasin diye bir bacagini kuvetin ustune koydum ve ayaklaini yalamaya basladim hafifce ayaginin heryerini yaladim sonra dayanamadim ustumdekileri cikardim biraz daha sakinlestirici verdim damardan hem tam bayilmasin hemde bise anlamasin sadece arada hafif hareket etsin diye kuvetin suyunu hafif actim yavastan dolmaya baslamisti hafif ayikken sevismek cok zevkliydi arada agzini aciyordu diline kadar soktum dilimi inileme sesleri cikariyordu 1 karis kadar doldurmustum kuveti dudaklarindan ayak parmaklarina kadar heryerini iyice yaladim ve kuvetin icinde yavasca vajinasina girdim guzelbir tempoyla gitgel yapiyordum o da hafiften sesler cikariyordu orda bosalamadim kuvet tipasini acip su bosalana kadar vurmaya devam ettim havluyla biraz kurutup koltuga yatirdim yuzustu amdan girdik yine iyice islanmisti artik haffce anal yapmak istiyordum iyice tukurukleyip basini soktum hepsini sokmayaccaktim yarisini sokup git gel yapacaktim ama o kadar zevk almistimki kokune kadar sokuyordum hem arkadan vurup elimlede amini parmakliyordum 5-6 dakika sonra icine bosaldim yuzunu bana cevirip dilimi agzinin icine soktum ve birkac dakika sevistim dudaklariyla biraz ara vermem gerekiyordu cok yorulmustum ama devam edecektim boyle bir firsat birdaha yakalayamazdim…… DEVAM EDECEKTIR

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Şirkete Müdür Olmamla Değişen Seks Hayatım 4

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Şirkete Müdür Olmamla Değişen Seks Hayatım 4
Daha ayrılalı 1 saat olmamıştı, Sinem arıyordu. Acaba biri görecek telaşından hızlıca indiğinden birşeyini mi unuttu diye düşündüm ve telefonu açtım. Sinem’in ses tonu iyiydi, başka bir şey söyleyecekti her halde. Biraz havadan sudan muhabbet ettikten sonra, “Çin’e gideceğiz ya beraber…” dedi. “Evet?” dedim. “Nasıl, iş gezilerinde seks oluyor mu?” dedi. “Ben bayadır gidiyorum, ama hiç öyle birşeye rastlamadım!” dedim. Sinem de, “Benim önceki şirketimde gittiğimde hep oluyordu. Ne yani, sap gibi gidip dönecek miyiz?” dedi. Ben de, “Ama yanımda sen varsın, elbet bir şey olur!” dediğimde güldü ve “Çine giderken yanıma en seksi iç çamaşırlarımı alacağım!” dedi. Ben de, “Onlar senin üzerindeyken, ben de seni bir güzel sikeceğim!” dedim. Sinem kahkahayı patlattı telefonda.

Sonra Sinem’in birden sesi değişti ve “Evet Hülyacım, bugün baya güzel geçti, bir ara tekrarlayalım!” dedi. Ben bozuntuya vermedim. Biraz sustuktan sonra, “Tamam canım, hadi öpüyorum!” dedi ve kapattı telefonu. Kocası da tam zamanında gelmişti. Sinem’i iş gezisinde siktiğimi düşünmem bile yarrağımı kazık gibi yapmıştı. Şuan bir kızı sikecek durumda olmadığımdan mecburen 31 çekerek kendimi rahatlattım. Piknikte karnımı doyurduğumdan akşam yemeği yeme gereği duymadan erkenden yattım.

Sabah saat 09:00 gibi uyandım, kendime güzel bir kahvaltı hazırlayıp TV başında kahvaltımı yapmaya başladım. Saat 11:00 gibi bavulumu aldım ve yatak odama gittim. İçine birkaç pantolon, gömlek, kravat koydum. Bunlar iş içindi tabii ki, eğer iş dışında gezebilirsek diye şort falan da aldım yanıma. Birkaç iç çamaşırı da koyduktan sonra bavulum hazırdı. O gün hep evimde vakit geçirdim, iyice enerji depolamak istiyordum, çünkü iş gezileri gerçekten zor oluyordu. Sinem saat 17:00 gibi beni aradı, telefonu açtığımda, “Nasıl buluşacağız? Beraber gidelim mi havalimanına?” dedi. Ben de, “Olur, bana gelirsen beraber geçeriz taksiyle oraya. Hem park derdi de olmaz!” dedim ve Sinem kabul etti. Saat 19:00 gibi Sinem elinde bavuluyla kapımdaydı.

Altında pembe bir etek, üstünde de aynı renkte güzel ve biraz açık elbise vardı. İçeriye aldım ve kapıyı kapatır kapatmaz dudaklarına yapıştım. Sinem’i deli gibi öpüyordum, ama beni iterek, “Geç kalacağız, hadi daha önümüzde güzel zamanlar var!” dedi. Ben hemen taksi durağını aradım, taksi gelene kadar evde Sinem’le yiyiştik. Taksi gelince aşağıya indik. Havalimanına gelmiştik, hemen kontrollerden geçip, işlemleri yaptırdıktan sonra uçağa bindik. Hava biraz kararmıştı, ama hala güneşin battığı yerde hafif aydınlık vardı. Sinem uçağın camdan tarafında oturuyordu ve ben de onun yanındaydım. Sinemle beraber güzel bir yolculuk geçiriyorduk.

Saat 23:30 gibi Sinem başını omzuma yasladı ve uyumaya başladı. Bir süre sonra ben de uyuyakaldım. “İnişe geçiyoruz, lütfen kemerlerinizi bağlayın!” anonsu ile uyandım. Sinem de uyanmıştı. Hemen kemerlerimizi taktık ve sarsıntısız bir iniş yaptık. Bavullarımızı aldıktan sonra havalimanından çıktık, bizi almaya geleceklerdi. Takım elbiseli, 1.75 boylarında, güneş gözlüklü bir adam yanımıza yaklaştı. Elini uzatarak Türkçe olarak, “Hoşgeldiniz!” dedi. Biz de sırayla elini sıkarak, “Hoşbulduk!” dedik. İsminin Samet olduğunu ve bize tercümelerde yardımcı olacağını söyledi. Getirdikleri lüks, siyah arabaya bindik ve 10 dakikalık bir yoldan sonra lüks bir otelin önünde durduk.

İçeriye girdik, Samet bize, “Siz şuraya oturun, ben hemen işlemleri hallediyorum!” dedi. Biz kenardaki mavi koltuklara oturduk. 2 otel görevlisi gelip hemen bavullarımızı aldı. Samet yanımıza gelerek, “İkiniz için farklı odalar açıyorum!” dediğinde, Sinem hemen araya girerek, “Yok, biz ikimiz aynı odada kalırız!” dedi. Samet deö “Tamam!” diyerek tekrardan resepsiyona gitti. Kısa bir süre daha birşeyler konuştuktan sonra, bana, “Oda hazır, çıkabiliriz!” dedi. Samet önde biz arkada asansöre gittik. Asansörle en üst kata çıktık, özel bir suit oda alınmıştı bize. Samet odayı açtıktan sonra bize bir kart verdi ve “Harcamalarınız şirketimiz tarafından ödenecektir. Keyfinize bakın, saat 12:00 gibi geleceğim ve şirket yetkilileriyle beraber öğle yemeği yiyeceğiz!” dedi ve gitti.

Kapı kapanır, kapanmaz Sinem’i belinden tuttum ve kendime doğru çevirdim. Dudaklarına yapıştım, ayakta öpüşüyorduk. Sinem’in giyinişi çok hoşuma gitmişti o gün. Öpüşürken elimi kalçasına attım ve okşamaya başladım. Kalçalarını okşarkende yavaş yavaş yatağa doğru götürmeye başladım. Yatağa ittirdim ve üzerimi hızlıca çıkarttım. Sadece Boxer kalmıştı üzerimde. Sinem’in dudaklarından boynuna doğru inmeye başladım. Üzerindeki elbiseyi çıkarttım. Sinem’in pembe renkli bir südyeni vardı.

Südyeni çıkartmadan sadece aşağıya indirdim ve göğüslerine yumuldum. Sinem inlerken, bir yandan eli arkada südyeni çözmeye çalışıyordu. Südyeni çözebilmişti ve bir hamlede kollarından çıkartıp kenara fırlattı. İki göğsünü de sırayla yalıyordum, Sinem ise inleyerek saçımı okşuyordu. Çok fazla vaktimiz yoktu, biraz yorgunduk ve uyumamız da gerekiyordu. O yüzden göğüslerinde fazla kalmadan, Boxerimi çıkartıp kenara attım ve yatağa yattım. Sinem yatakta dizlerinin üstüne çöküp eğildi ve yarrağımı yalamaya başladı.

Benim yorgunluğum, zevkle birleşti ve iyice keyiflenmeye başladım. Bir hemen bitip uyumayı, bir de hiç bitmemesini istiyordum. Sinem yarrağımı hafif hafif dibine kadar yalıyordu. 5 dakika kadar Sinem’e yalattırdım yarrağımı. Sinem yarrağımı bıraktı ve altındaki eteği çıkarttı. Pembe bir tanga vardı altında, tangayı çıkartmadan hemen ipini kenara çekti ve kucağıma oturdu. Yarrağımı amına ayarladı ve hoplamaya başladı. Elleri de göğüslerimin üzerindeydi destek alıyordu. Sinem bir süre sonra kendini iyice kasıklarıma doğru çarptırmaya başladı.

Bu arada inlemesine devam ediyordu, ben de sıcacık amına girdikçe daha fazla zevk alıyordum. Sinem bir süre sonra biraz yavaşladı ve kasıp bırakmaya başladı kendini. Amı da kasılıyordu ve yarrağımı sıkıyordu. Bir süre sonra Sinem inleyerek orgazm oldu ve üzerime yıkıldı. Göğüsleri, göğsüme değiyordu. Başı omzumun yanındaydı, saçlarının ve parfümünün kokusu beni iyice tahrik etmişti. Sinem’in zıplayacak hali kalmamıştı ve ben de belimi kaldıra kaldıra Sinem’in amına girmeye başladım. Boşalacağımı anladığım zamanda amından çıkarak kalçalarının arasına boşaldım.

Sinem üzerimden kalktı, hemen banyoya girdi. Ben de arkasından gittim. Beraber güzel bir duş aldıktan sonra yatağa yattık. Yattığımız gibi uyumuştuk. Telefonun çalmasıyla uyandım. Telefona baktığımda Samet arıyordu, açtım telefonu ve “Engin bey, 5 dakika içinde otelin önüne geliyorum. Aşağıda bekleyeceğim sizi!” dedi. “Tamam, geliyoruz!” dedim ve telefonu kapattım. Sinem’e baktığımda çırılçıplak yatmıştı. Boynunu öpe öpe uyandırdım Sinem’i. Keyfi yerine gelmişti, gülerek uyandı. Sinem’e Samet’in geldiğini haber verdim. Bavulu yeni açıyorduk daha. Sinem hemen eline ilk gelen tek parça yeşil elbiseyi giydi.

Taş gibi olmuştu, elbisenin derin dekoltesi vardı, göğüslerinin üstü tamamen açıktaydı. Elbisenin etek kısmı dizinin biraz üzerinde bitiyordu. İçine külot giymemişti. Elbisenin tasarımından dolayı südyen giymek zaten çok kötü gösteriyordu. Aynanın karşısına geçti ve makyaj yapmaya başladı, sonrasında saçını da kendince şekillendirdi. Altına da açık renk bir topuklu ayakkabı giydi. Ben de bu arada takım elbisemi giymiştim. Sinem’e, “Hazırsan çıkalım?” dediğimde, “Tamam, geliyorum!” dedi. Çantasını alarak çıktık odadan. Aşağıya indiğimizde Samet arabayla bizi bekliyordu, gözlerini birkaç saniye Sinem’in üzerinden alamamıştı. Beraberce arabaya bindik ve öğle yemeği yiyeceğimiz restoranta gittik.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

ŞİŞMAN. 2

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

ŞİŞMAN. 2
Perişan halde varıyorum evime. Tüm vucudum en çok da kadınlığım sızlıyor. Bütün gün yorgunluk ve kadınlığımdaki ağrıdan yataktan çıkamıyorum. Saatlerce durmadan sikilmek, acıdan ve zevkten terlemek, dakikalarca süren hayatımdaki en şiddetli orgazmlar vücudumu bitirmiş durumda. Grip olmuş gibiyim. Kadınlığım ise acı içinde. Gün boyu mesajlaşıyoruz. Durumumu anlatınca bir jinekoloğa git diyor. Karısı ve geçmişte beraber olduğu kadınların da benzer sorunlar yaşadığını söylüyor. Sabah ilk iş bir kadın doktorundayım. Vajinal kontrolden sonra vücudumdaki morlukları da gören kadın bir saldırıya uğradığımı düşünüyor. Nişanlım diyorum. Bir hafta sevişmeyin diyor. Kadınlığımın içi ve iç dudaklarımda ufak tefek kanama izleri olduğunu anlatıyor. Bir kaç krem veriyor. Bir tane de sevişmeden önce kullan diyerek.

Haftasonunda tekrar Bodrum’a geleceğini söylüyor. Cumadan çocukları babalarının yanına gönderiyorum. Cumartesi gününü tembellik ile geçiriyorum. İyi geliyor dinlenmek. Ama aklım hep gelecek haberde. Pazar günü akşam üstü geliyor mesajı. Havaalanına gidiyorum bir iki saatim var buluşalım mı? Cevap yazmayınca arıyor. Eşinin ailesi de burada imiş çıkamamış arayamamış. Seni çok özledim bir haftadır aklımdasın karımla bile sevişmedim, patlamak üzereyim diyor.

Benim de aklımda. Yıllardan sonra ilk defa kaç sabah çamaşırlarım sırılsıklam uyandım. Evin konumunu atıyorum telefonuna. İki dakika sonra cevap yazıyor. Üst üste mesajları geliyor

“ Bir kadeh şarap olsun mutfak masasının üzerinde boğazım kurudu, bir kadeh de başucunda” “ anahtarı kapının dışına tak ve yatak odana git” “ Amının tadını merak ediyorum dilime boşalacaksın önce” “Topuklu ayakkabı giy sadece” “Çıplak ve bacakların açık yatağın üzerinde bekle, belinin altında bir yastık olsun” “ dediklerimde eksik olmasın yoksa götünü sikerim” Dediklerini panik içinde tek tek yapıyorum. Kadınlığımı yıkayıp doktorun verdiği kremi sürüyorum. Bir taksi duruyor kapıda. Evin kapısı açılıyor. Ev iki katlı alt kattaki tuvalete girdiğini duyuyorum. Tekrar mesaj geliyor. “ ben seni sen beni boşaltana kadar tek kelime yok” “ıslaksın değil mi” “ evet”

Kapıyı açıp içeri girdiğinde o da çıplak. Geçen hafta görmüş olmama rağmen hala yadırgıyorum. Önünde sallanan canavar kalkmamış halde bir karışımdan uzun ve ucu yumruğum büyüklüğünde. Karşısında belimin altındaki yastık, bacaklarım açık ve şimdiden ıslanmış amımlayım. Onun elinde ise bir bardak su.

Seni çok özledim diyorum. Yatağın başına gelip yarağı ile suratıma vuruyor ve boğazımı hafif sıkıyor.

– Konuşma yok.

Sikini ağzıma doğru uzatırken bir elini amıma atıyor. İki parmağı ile çoktan şişmiş bızırımı sıkıştırdığında bacaklarımı kapatıyorum. Eline bulaşan sıvılarımı bana göstererek göğüslerime sürüyor. Ağzımın kenarları acıyarak sikini emmeye çalışıyorum. Geçen hafta her şey çok hızlı ve alkollü gelişmişti. Siki hatırladığımdan kalın ve korkutucu. Üzerindeki damarlar yumru gibi. Bir elimi taşaklarına tutturuyor diğer elimi de sikinin dışta kalan kısmına. Başını tamamen ağzıma alıyorum. Sanki kocaman bir elmayı tek parça yutmuş gibiyim. Biraz daha itekleyince boğazıma değecek neredeyse, gözlerim yaşarıyor öğürüyorum. Fazla iteklemeden ağzımı sikiyor. İki elim taşaklarında ve sikin dışarda kalan kısmıyla ilgileniyor. O ise sakin sakin göğüs uçlarımı okşuyor. Bacaklarımı kapatmamı engelliyor bir haftada daha da uzamış kıllarımı nazikçe okşuyor. Manzaranın keyfini çıkartıyor.

Kocam da ilk günlerimizde ağzıma boşalmayı severdi. Sikinin ucundan gelen sızıntıdan ve göğüslerimi daha sert sıkmasından yaklaştığını anlıyorum. Sikini iteklemesinden korkarken hafif geri çekiyor kendini. Ağzımda açılan boşluğa döllerini bırakırken iki eli ile kafamı tutuyor. Dölün ağır kokusu ve yoğunluğu midemi kaldırıyor. Dilimin üzerinden taşanlar boğazımdan aşağıya akıyor. Sikini çıkartıp kalan bir kaç damlayı sıvazlayarak boynuma fışkırtıyor. Suyu uzatıyor bana ve ağzımdaki döller içtiğim su ile birlikte boğazımdan aşağıya gidiyor.

Odadaki tuvalete gidip geliyor. Bacaklarımı onu karşıladığım ana döndürüp kafasını bacak arama gömüyor. Hala hiç konuşmadık. Geçen hafta aniden siktiği gibi amıma da aynı şekilde saldırıyor. Kafasını bacakarama gömmesi ile dilini içimde hissetmem aynı anda oluyor. Kocam ikinci çocuktan sonra bir kere bile yalamamıştı. Şimdi bacaklarımın arasında ufacık kalan bu adam mümkün olsa kafasını içime sokacak gibi kadınlığıma saldırıyor. Öne doğru kıvrılıyorum ben de. Dili ve dudakları bızırımı hapsetmişken bir parmağı içimde çengel halinde gir gel yapıyor. Dış dudaklarımı emiyor, dudaklarının arasında sıkıştırıp çekiyor. Etli bacak aramı emiyor, dişliyor. Dili arka deliğimden yukarılara kadar tırmanıyor. Doğru noktayı bulunca kafasını bastırıyorum. Anlıyor oraya devam ediyor. Su içer gibi sesler çıkartıyor. Göğüslerimi sıkıyorum. Bızırım ve çevresinden yayılan elektrik dalgaları beni teslim alıyor. Dilini bir kürek gibi içimde ileri geri hareket ettiriyor. Dili içimde iken duruyor. Gözleri gözlerimde boşalmamı seyrediyor. Yüzünün yarısı zevk sularımdan parlıyor.

Üstüme doğru gelip dili dilime değiyor. Kendi kadınlığımın tadı ve onun dilinin tadı birbirine karışıyor. Vahşice saldırıyorum beni boşaltan diline ve dudaklarına. Beni yine acımasızca sikmesini istiyorum.

– Seni bir an önce köpek gibi sikmemi istiyorsun değil mi? Beynimin içinde sanki. Önündeki hayvan dikilmiş yine. Bacaklarımı kıvırıyor katlayıp bana tutturuyor. Açılmış kadınlığım tabak gibi ortada. Sikinin yumruk başını akan sularıma bulamak için girişe doğru bastırıyor. Az evvel emdiği ısırdığı yerler hala çok hassas.

image
– Tüm komşular nasıl sikildiğini duysun mu?

– Hayır.

– Duysun mu?

Bunları derken amımı yara yara yerleşiyor. Yağlı göbeğime rağmen karnım şişiyor sanki içime girerken. Bağırmamak için dudaklarımı ısırıyorum ama boşuna. Damarların yarattığı yumrular içimde farklı farklı yerlere takılıyor baskı yapıyor.

– Duysun mu komşular Yeşim’in amından çıkan sesleri. Hafif geri çekilip hızla vuruyor sikini dibimde bir yerlere. Sadece acı duyarak bağırıyorum evet diye. istediği cevabı alınca yavaş yavaş sikmeye başlıyor. Dizlerinin üstünde, bacaklarımı ikimiz birden geriye katlamış haldeyiz. İkimizde amıma giren çıkan vahşi siki seyrediyoruz. Amımın kenarları yırtılırcasına genişlemiş, içime giren şişe kalınlığında bir şey. Kocaman göğüslerim bacaklarıma terden yapışıyor. İçimde geçen haftaki gibi bir terleme ve ateş yükseliyor.

– Yanıyor yine amımın içi. Gözlerimin içine bak boşalırken.

Bacağımı sıkan eli ile boğazımı sıkıyor. Parmakları etimi yakıyor. Gözlerimin içine bakarken daha sert vuruyor sikini. Çığlığımın duyulmaması imkansız. Orgazmım geçen seferki gibi sikinin yumruk başının yardığı yerlerden vücuduma çarpa çarpa yükseliyor. Boğazımdaki eli, içimdeki hayvani sik arasında nefessiz kıvranıyorum. Çırpınmalarım sırasında içimden çıkıyor. Bacaklarım uyuşmuş hareketsiz yatıyorum.

Hafif yan dönmüş haldeyim. Sağ bacağımı aralayıp arkadan yine itekliyor sikini. Kocam bu pozisyonda üstüme çıkardı ki normal boyutlardaki erkekliği içime girebilsin diye. Eren ise rahatlıkla içimde. Geçen hafta alkolün de etkisi ile fark etmemişim ama şimdiden perişan haldeyim. Altında bir et yığını olarak tepkisiz bir şekilde duruyorum, sadece boğuk boğuk inliyorum. Kalın yarağın vajinama ve bızırıma baskısı tecrübe etmediğim duygular. Yastığım ter içinde. Yüzümden yanaklarımdan akan sular inanılmaz. İçimde bir yerler parçalanıyor yine ve aldığım zevkten hissetmediğim için vücudum böyle tepkiler veriyor acıya. Boştaki eli yavaşça başladığı tokatlamaları şiddetlendiriyor.

– Güzel götlüm benim seni böyle boşaltan oldu mu hiç.

Değil böyle boşaltan güzel götlüm diyen olmadı.

– Hayır diye bağırıyorum.

– Birazdan yine boşaltacam seni

– Evet çabuk ol

Bir elini kadınlığıma diğer elini de arka deliğime bastırıyor ve hızlanıyor. Kendinden geçmiş vajinam, şişmiş bızırım ve arka deliğime baskı yapan parmak. Titremelerime engel olamıyorum. Sadece karnım değil her yerim zıngır zıngır titriyor. İçimden çıkması için yeter diye yalvarıyorum sadece hızlanıyor.

– Bu götü siktirmek için bana yalvaracaksın. Orgazmım çoktan sona erdi. Bızırıma bastıran eli ve arka deliğime bir kaç santim girmiş parmak acı veriyor artık. Daha çok da delice hızlanmış yarağı

– Kim sikecek bu götü?

– Sen, diye bağırıyorum. İyice sertleşiyor girişleri. Sevişmeden önce aklımdaki şeyi hatırlıyorum.

– İçime boşalma.

Bu hafta tehlikeli dönemdeyim. İçimden çıkıp arkama döndürüyor. Kalçalarıma ve sırtıma damlayan sıcaklığın ne olduğunu biliyorum. Uzanıp şefkatle dudaklarımı öpüyor.

– On gün sonra dava var. Bir iki gün erken gel. Toparlanıp gitmesini seyrediyorum. Ertesi öğlen uyanabiliyorum. Aynı acılar var kadınlığımda ve vücudum tükenmiş durumda. Bu sefer başka bir doktora gidiyorum. Benzer sözler, nasihatlar, kremler. O narin karısı nasıl alıyor bu siki?

Bütün gün yazışıyoruz whatsapptan. Gece çocuklar yattıktan sonra görüntülü arıyor bir gece.

– Çok azdım. Seni seyrederek boşalmak istiyorum tam onbirde evde olacağım sen de yatağında ol diyor.

Onbirde yatağımdayım üzerimde iç çamaşırlarım. Görüntülü arıyor ama görüntüyü açar açmaz kalkmış sikini görüyorum sadece.

– Seni düşünürken bu hale geldi. Üzerinde ne var göster bana. Gösteriyorum. Eli ile sikini sıvazlıyor. Ne bir merhaba ne bir sevgi sözcüğü doğrudan hayvanca seks.

– Külodunu çıkar ve telefonu amını göreceğim bir yere koy. Talimatları ile telefonu en iyi açıya ayarlıyorum. O benim amımı seyrederken ben onun vahşi erkekliğini görebiliyorum.

– Çok güzel bir amın var. Sulanmış yine. Şimdi kendini boşaltmanı istiyorum.

Ekranda konuşan sadece bir sik sanki. Sikine bir yağ döküyor, parlıyor. Ben de kendimi okşamaya başlıyorum. Yıllardır hatta evli olduğum dönemde bile sık sık yaptığım gibi.

– Anlat bana seni nasıl sikiyorum şimdi.

– Arkadan yaklaşıyorsun. Depoda yaptığın gibi. Ama bu sefer yavaşça giriyorsun.

– Kıçını tokatlıyor muyum?

İki parmağım da içimde şimdi.

– Evet. Beni tokatlayarak siken ilk erkeksin.

– Ne güzel açılıp kapanıyor göt deliğin? Onu siken oldu mu?

– Bir kere. Üniversitede.

– Paramparça edeceğim o götü. Bir parmağınla da onu okşa

Kafamı geri atıyorum. Sadece sesini talimatlarını duyuyorum artık. İki parmağım kadınlığımın içine gömülmüş halde. Tek parmağım ile arka deliğime masaj yapıyorum.

– Gelmek üzereyim. Hadi o parmağı da sok götüne.

Sol elimin orta parmağı bir iki santim giriyor arka deliğime. Yana doğru kıvrılarak avucumun içine boşalıyor sularım. Birbirine değen göğüslerim arasında her zamanki orgazm terlemem.

– Geliyorum boşalmış yüzünü göster koca götlüm

Telefonu bacakaramda buluyorum. Dev siki yağdan parlıyor. Diğer elinde bir viski bardağı var. Ucundan önce küçük bir damla sonra ip gibi uzayan bir sperm dalgası fışkırıyor sonra sanki bir çeşme gibi akmaya devam ederek bardağın yarısını dolduruyor. Damızlık bir hayvan bu adam. Üç gün önce bana en az bunun kadar yutturmuş demek.

– Amının tadı dudaklarımda şimdi diyor.

– Bardaktakilerin ziyan olduğuna üzüldüm diyorum boşalmasına rağmen hala ekranı kaplayan koca sike.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized
istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj burdur escort bursa escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort denizli escort diyarbakır escort düzce escort edirne escort elazığ escort taksim escort Hacklink Hacklink panel Hacklink panel bursa escort ankara escort hurilerim.com Escort van escort yalova escort yozgat escort Lara Escort Manavgat Escort Muratpaşa Escort Side Escort beylikdüzü escort antalya rus escort escort otele gelen escort keçiören escort etlik escort çankaya escort mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net Escort bayan Escort bayan escortsme.com anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com istanbulspor.net şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort ankara travesti By Casino bursa escort görükle escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort